Translation of "Elbiseleri" in German

Tom elbiseleri değiştirdi.

Tom zog sich um.

O, mavi elbiseleri sever.

Sie mag blaue Kleider.

Eski elbiseleri giymeyi seviyorum.

Ich trage gerne alte Kleider.

Manuela'nın elbiseleri çok şık.

- Manuelas Kleider sind sehr schick.
- Manuelas Kleider sind sehr elegant.

Elbiseleri modaya ayak uyduramıyor.

Seine Kleidung ist altmodisch.

Onun elbiseleri her zaman demode.

Seine Klamotten sind immer unmodisch.

Elbiseleri değiştirmek için eve gittim.

Ich ging nach Hause um mich umzuziehen.

"Kimin elbiseleri bunlar?" "Onlar Nabila'nın."

„Von wem sind diese Kleider?“ — „Sie sind von Nabila.“

Tom hâlâ iş elbiseleri giyiyor.

Tom trägt noch immer seine Arbeitskleidung.

Lütfen bu elbiseleri valize koy.

Lege die Kleider in den Koffer!

Tom'un elbiseleri eski ama temizdi.

- Toms Kleidung war zwar alt, doch rein.
- Toms Kleidung war zwar alt, aber sauber.

Gerçeğin yüzü güzeldir ama elbiseleri yırtıktır.

Die Wahrheit hat ein schönes Angesicht, aber zerrissene Kleider.

Tom dün giydiği aynı elbiseleri giyiyor.

Tom trägt dasselbe wie gestern.

Uzay elbiseleri astronotları uzaydaki radyasyondan da korur.

Die Raumanzüge schützen die Astronauten auch vor der Strahlung im Weltall.

Tom'un çoğunlukla hangi elbiseleri giyeceğini seçmede sorunu var.

Tom tut sich oft schwer, sich zu entscheiden, was er anziehen soll.

Yarın randevuma gitmek için hangi elbiseleri giymem gerektiğini düşünüyorsun?

- Was meinst du, welche Sachen sollte ich morgen zu meinem Date anziehen?
- Was soll ich zu der Verabredung morgen anziehen?

Tom nehirde yüzmeye gitti, ama o dışarı çıktığında elbiseleri çalınmıştı.

Tom hat im Fluss gebadet, aber als er wieder heraus kam, waren seine Sachen gestohlen.

- Tom dün giydiği aynı elbiseleri giyiyor.
- Tom dün giydiğini giyiyor.

Tom trägt dasselbe wie gestern.

Giydiğim şey durum için uygun olmadığından dolayı elbiseleri değiştirmek zorunda kaldım.

Ich musste mich umziehen, weil das, was ich gerade trug, der Situation nicht angemessen war.

Tom uzun süre elbiseleri yıkamadı bu yüzden giymek için yeterince temiz bir şey olup olmadığını görmek için kirli elbiselerini araştırdı.

Tom hatte schon lange keine Wäsche mehr gewaschen. Er durchsuchte daher seine Schmutzwäsche, um zu sehen, ob noch etwas sauber genug zum Tragen war.