Translation of "Dükkanı" in German

Tom dükkanı kapatıyor.

- Tom schließt den Laden.
- Tom schließt das Geschäft.

Tom dükkanı kapattı.

Tom schloss den Laden.

O,dükkanı kapattı.

Er schloss das Geschäft ab.

Thomas dükkanı kapattı.

Thomas schloss den Laden.

Kasap dükkanı kapalıdır.

Die Fleischerei ist geschlossen.

Hırdavatçı dükkanı parkın yanındadır.

- Der Baumarkt ist in der Nähe des Parks.
- Der Baumarkt befindet sich nahe dem Park.

Boru dükkanı caddenin karşı tarafında.

Der Tabakwarenhändler ist gegenüber.

Mahallede bir oyuncak dükkanı var.

Es gibt einen Spielzeugladen in der Nähe.

Tom bir dondurma dükkanı sahibidir.

Tom ist Besitzer eines Eiscafés.

Tom bir ayakkabı dükkanı işletiyor.

Tom betreibt ein Schuhgeschäft.

- Pastane kapalı.
- Şekerleme dükkanı kapalı.

Die Konditorei ist geschlossen.

Yakında bir şapka dükkanı var mı?

Gibt es in der Nähe einen Hutmacher?

Hırdavat dükkanı hâlâ eskiden olduğu yerde.

Der Baumarkt ist noch dort, wo er immer war.

Burası eskiden kasap dükkanı olarak kullanılıyordu.

Das hier war einmal ein Fleischerladen.

Tom bu gece dükkanı erken kapadı.

Tom hat den Laden heute Abend früh zugemacht.

Bir banka ve okul arasında dükkanı bulacaksın.

Du findest den Laden zwischen einer Bank und einer Schule.

Dükkanı bir banka ve bir okul arasında bulacaksınız.

Du findest den Laden zwischen einer Bank und einer Schule.

Biz üç kız kardeş bir kahve dükkanı açtı.

Wir drei Schwestern eröffneten ein Cafe.

Bu kafe dükkanı gelecek vadeden sanatçılar tarafından ziyaret edilir.

In diesem Coffeeshop verkehren aufstrebende Künstler.

- Yakınlarda bir çiçek mağazası var.
- Yakınlarda bir çiçekçi dükkanı var.

Um die Ecke gibt es ein Blumengeschäft.

"Bu ne dükkanı?" "İçeri girip bir göz atmalı mıyız?" "Tamam."

„Was ist das hier wohl für ein Laden?“ – „Wollen wir mal rein?“ – „Ja!“

Tom için bütün dükkanı aradık, ve onu oyuncak bölümünde bulduk.

Wir haben Tom im ganzen Laden gesucht und fanden ihn in der Spielzeugabteilung.