Translation of "Ayakkabıları" in German

0.005 sec.

Examples of using "Ayakkabıları" in a sentence and their german translations:

Ayakkabıları denedim.

Ich habe die Schuhe anprobiert.

Ayakkabıları nereden aldın?

Wo hast du die Schuhe gekauft?

Onun ayakkabıları kahverengidir.

Seine Schuhe sind braun.

Tom ayakkabıları deniyor.

Tom probiert Schuhe an.

Bunlar kimin ayakkabıları?

Wem gehören diese Schuhe?

Hangi ayakkabıları giyeceksin?

Welche Schuhe ziehst du an?

Siyah ayakkabıları severim.

Ich mag die schwarzen Schuhe.

Hafif ayakkabıları severim.

- Ich mag leichte Schuhe.
- Ich mag leichtes Schuhwerk.

Tom ayakkabıları denedi.

Tom hat die Schuhe anprobiert.

Tom'un ayakkabıları iğrenç.

Toms Schuhe sind schmutzig.

Şunlar kimin ayakkabıları?

Wessen Schuhe sind das?

Hangi ayakkabıları giyiyorsun?

Welche Schuhe ziehst du an?

Ayakkabıları onun ayaklarını acıtıyor.

Seine Schuhe bereiten ihm schmerzende Füße.

Ben kırmızı ayakkabıları istedim.

Ich wollte rote Schuhe.

Tom'un üzerinde ayakkabıları yoktu.

Tom trug keine Schuhe.

O dans ayakkabıları giyiyor.

Sie hat Tanzschuhe an.

Bunlar Tom'un ayakkabıları mı?

Sind das hier Toms Schuhe?

Yüksek topuklu ayakkabıları sevmem.

Ich mag keine hochhackigen Schuhe.

Tom'un ayakkabıları yatağının altında.

Toms Schuhe stehen unter seinem Bett.

Ayakkabıları almadan önce onları denemelisin.

Man sollte Schuhe vor dem Kauf immer erst anprobieren.

Burada sadece kız ayakkabıları satılır.

Hier werden nur Damenschuhe verkauft.

Bu ayakkabıları nereden satın aldın?

- Wo hast du diese Schuhe gekauft?
- Wo hast du denn diese Schuhe gekauft?

Bu ayakkabıları tamir edebilir misin?

Können Sie mir diese Schuhe reparieren?

Bu ayakkabıları asla tekrar giymiyorum.

Diese Schuhe ziehe ich nie wieder an!

Mary yüksek topuklu ayakkabıları sever.

Maria liebt Schuhe mit hohen Absätzen.

Niçin bu bezle ayakkabıları parlatmıyorsun?

Warum polierst du die Schuhe nicht mit diesem Lappen?

Affedersiniz, fakat erkek ayakkabıları bölümü nerede?

Entschuldigen Sie! Wo ist die Herrenschuhabteilung?

Tom ayakkabıları için yeni bağcıklar aldı.

Tom hat neue Schnürsenkel gekauft.

Tom'un ayakkabıları onun için çok küçük.

Tom sind seine Schuhe zu klein.

Tom'un ayakkabıları onun için fazla büyük.

Tom sind seine Schuhe zu groß.

Ben kahverengi ayakkabıları istiyorum, siyah olanları değil.

Ich will braune Schuhe, keine schwarzen.

"Bunlar kimin ayakkabıları?" "Onlar benim erkek kardeşimin."

„Wessen Schuhe sind das?“ — „Das sind die meines Bruders.“

Tom ayakkabı kutusunu açtı ve ayakkabıları çıkardı.

Tom öffnete den Schuhkarton und nahm die Schuhe heraus.

Olur şey değil, ne güzel dans ayakkabıları!

Sieh nur! Was für hübsche Tanzschuhe!

Tom şu ayakkabıları giydiği için komik görünüyor.

Tom sieht mit den Schuhen lustig aus.

Bu ayakkabıları daha önce bir yerde gördüğümü hissediyorum.

Ich habe das Gefühl, diese Schuhe schon einmal irgendwo gesehen zu haben.

Tom ayakkabı almalı. Onun eski ayakkabıları tamamen yıpranmış.

Tom muss sich ein neues Paar Schuhe kaufen. Sein altes ist völlig abgetreten.

Bu ayakkabıları dene ve sana uygun olup olmadığını gör.

Probiere diese Schuhe an und sieh, ob sie dir passen!

Onun ayakkabıları o kadar eskiydi ki parmakları onlardan dışarı çıkıyordu.

Seine Schuhe waren so alt, dass seine Zehen herausguckten.