Translation of "Siyah" in German

0.014 sec.

Examples of using "Siyah" in a sentence and their german translations:

Kedi siyah.

Die Katze ist schwarz.

Atım siyah.

Mein Pferd ist schwarz.

Kalem siyah.

Der Bleistift ist schwarz.

Siyah kazanır.

Schwarz gewinnt.

Benimki siyah.

- Meins ist schwarz.
- Meine ist schwarz.
- Meiner ist schwarz.

Tekerlekler siyah.

Die Reifen sind schwarz.

- Siyah sana yakışıyor.
- Siyah sana uyar.

- Schwarz steht dir gut.
- Schwarz steht dir.
- Schwarz steht euch.
- Schwarz steht Ihnen.

- Araban siyah mı?
- Arabanız siyah mı?

Ist dein Auto schwarz?

Evet, bakın, siyah.

Ja, es ist schwarz!

Evet, bakın, siyah!

Ja, es ist schwarz.

O, siyah giymişti.

Er trug schwarz.

Siyah gözlerim var.

Ich habe schwarze Augen.

Çiçek siyah değil.

Die Blume ist nicht schwarz.

Siyah sana yakışıyor.

Dir steht Schwarz.

Siyah ayakkabıları severim.

Ich mag die schwarzen Schuhe.

Tom siyah giyinmişti.

Tom war schwarz gekleidet.

Siyah olan benimki.

- Der Schwarze gehört mir.
- Die schwarze gehört mir.

Mary'nin gözleri siyah.

Maria hat schwarze Augen.

Herkes siyah giyinmişti.

- Alle waren in Schwarz gekleidet.
- Alle waren schwarz gekleidet.

Siyah köpek koştu.

Der schwarze Hund rannte.

Kahvemi siyah içerim.

Ich trinke meinen Kaffee schwarz.

Bu araba siyah.

Dieses Auto ist schwarz.

Siyah saçlarım var.

- Ich habe schwarze Haare.
- Ich habe schwarzes Haar.

Tom'un saçı siyah.

- Tom hat schwarze Haare.
- Tom hat dunkles Haar.
- Toms Haar ist schwarz.
- Toms Haare sind schwarz.

Genellikle siyah giyerim.

Ich trage generell schwarz.

- Pencerelerden siyah duman dökülüyordu.
- Pencerelerden siyah duman akıyordu.

Schwarzer Rauch quoll aus den Fenstern.

- Kediniz siyah.
- Kediniz siyahtır.
- Kedin siyah.
- Kedin siyahtır.

Deine Katze ist schwarz.

- Siyah bir gözüm var.
- Siyah gözlerim var.
- Gözüm morardı.

Ich habe ein blaues Auge.

- O, siyah bir şapka giyiyordu.
- Siyah bir şapka takıyordu.

Sie trug einen schwarzen Hut.

Tom siyah deri pantolon ve siyah deri ceket giyiyordu.

- Tom trug eine schwarze Lederhose und -jacke.
- Tom trug eine schwarze Lederhose und eine schwarze Lederjacke.

Tom siyah giymişti ve siyah bir kayak maskesi takmıştı.

Tom war schwarz angezogen und hatte eine schwarze Schibrille auf.

Avusturalya siyah köpek yarasasında

Australischer schwarzer Hund in Fledermaus

Her zaman siyah giyinir.

Sie zieht sich immer schwarz an.

O çocuk siyah saçlı.

Dieser Junge hat schwarze Haare.

Bacadan siyah duman çıktı.

Aus dem Schornstein kam schwarzer Rauch.

O, siyah değil mi?

Ist es nicht schwarz?

Dul kadın siyah giyinmişti.

Die Witwe war schwarz gekleidet.

Siyah kediler kötü şanstır.

Schwarze Katzen bringen Unglück.

Tom tamamen siyah giyinmişti.

Tom war ganz in Schwarz gekleidet.

Siyah kumaş ışık emer.

Schwarze Stoffe absorbieren Licht.

Siyah kahve içer misin?

- Trinkst du schwarzen Kaffee?
- Trinken Sie schwarzen Kaffee?
- Trinkt ihr schwarzen Kaffee?

Şüpheli siyah bir erkek.

Der Verdächtige ist ein männlicher Schwarzer.

O tümüyle siyah giyindi.

Sie war ganz in Schwarz gekleidet.

Ben karatede siyah kuşağım.

- Ich trage den schwarzen Gürtel im Karate.
- Ich bin ein Karate-Schwarzgurt.

Siyah ekmek Almanya'da popülerdir.

Schwarzbrot ist in Deutschland beliebt.

Şu siyah bulutlara bak.

Sieh dir diese schwarzen Wolken an.

Gökyüzü siyah bulutlarla dolu.

Der Himmel ist voll von dunklen Wolken.

Her zaman siyah giyer.

Sie trägt immer Schwarz.

O siyah değil mi?

Ist es nicht schwarz?

Siyah bir araba sürerim.

Ich fahre ein schwarzes Auto.

Tom bugün siyah giyinmiş.

Tom trägt heute Schwarz.

Tom'un siyah saçı var.

Tom hat schwarze Haare.

At siyah renkli mi?

Ist das Pferd schwarz?

Ben siyah çikolatayı seviyorum.

Ich mag dunkle Schokolade.

Siyah içinde harika görünüyorsun.

Du siehst in Schwarz phantastisch aus!

Siyah takım elbisen nerede?

- Wo ist dein schwarzer Anzug?
- Wo ist Ihr schwarzer Anzug?

Tom siyah kot giydi.

- Tom trug schwarze Jeans.
- Tom trug eine schwarze Nietenhose.
- Tom hatte eine schwarze Nietenhose an.

Siyah kedi hızlı koşar.

Die schwarze Katze läuft schnell.

Siyah bir şapka takıyordu.

Sie trug einen schwarzen Hut.

Siyah kedi nerede olabilir?

Wo kann die schwarze Katze sein?

Şu siyah olan benim.

Das Schwarze gehört mir.

Siyah çikolata sever misin?

Magst du bittere Schokolade?

Tom kıvırcık siyah saçlı.

Tom hat dunkles, lockiges Haar.

Siyah bir kedim var.

Ich habe eine schwarze Katze.

Onun siyah kıyafetlerini beğenirim.

Ich mag ihre schwarze Kleidung.

Tom tamamen siyah giyinmiş.

Tom war ganz in Schwarz gekleidet.

Siyah bir bisikletim var.

Ich habe ein schwarzes Fahrrad.

Tom'un kedisi siyah mı?

Ist Toms Katze schwarz?

Kulübün renkleri mavi-siyah.

Die Farben des Vereins sind Blau und Schwarz.

- Tom hep siyah giyer.
- Tom her zaman siyah elbiseler giyer.

Tom trägt stets Schwarz.

- Siyah da var mı?
- Bunun siyah olanından da var mı?

Haben Sie das auch in schwarz?

- Tom siyah bir şapka giyiyordu.
- Tom'un başında siyah bir şapka vardı.
- Tom siyah bir şapka takıyordu.

Tom trug einen schwarzen Hut.

Erkekler cenazeler için genellikle siyah takım elbise ve siyah kravat giyerler.

Männer tragen auf Beerdigungen gewöhnlich einen schwarzen Anzug mit einer schwarzen Krawatte.

- Köpekler siyah ve beyaz olarak görür.
- Köpekler, etrafı siyah - beyaz görür.

Hunde sehen alles in schwarz und weiß.

Tıpkı siyah bir duman gibi.

wie dunklen Rauch.

Kömür her zaman siyah değildir.

Kohle ist nicht immer schwarz.

Siyah bir kedi masanın altındaydı.

Unter dem Tisch war eine schwarze Katze.

Kedilerden biri siyah, diğeri kahverengi.

Eine der Katzen ist schwarz, die andere braun.

Siyah giyinmiş bir kadın gördüm.

Ich habe eine Frau in Schwarz gesehen.

O siyah arabanın arkasına saklandı.

Er versteckte sich hinter dem schwarzen Auto.

Bu resim siyah ve beyaz.

Das Bild ist schwarzweiß.

Büyük bir siyah köpeğim var.

Ich habe einen großen, schwarzen Hund.

Napoleon Bonaparte siyah kedilerden korkardı.

Napoleon Bonaparte hatte Angst vor schwarzen Katzen.

Mary siyah bir giysi giyiyordu.

Maria trug ein schwarzes Gewand.

Steve siyah boğazlı kazak giyiyor.

Stefan trägt einen schwarzen Rollkragenpullover.

Siyah giyinen bir kadın görüyorum.

Ich sehe eine schwarz gekleidete Frau.

Siyah ceketler bu kış moda.

Schwarze Mäntel sind diesen Winter in Mode.

Tom'un siyah bir bisikleti var.

- Tom hat ein schwarzes Fahrrad.
- Tom hat ein schwarzes Velo.

Bazı fotoğraflar siyah-beyaz basıldı.

Einige Fotos wurden in Schwarz-Weiß gedruckt.