Translation of "Ayırdı" in German

0.005 sec.

Examples of using "Ayırdı" in a sentence and their german translations:

Polis kavgayı ayırdı.

Die Polizei beendete die Prügelei.

Yıldırım meşeyi ayırdı.

Der Blitz spaltete die Eiche.

Çocuk radyoyu parçalara ayırdı.

Der Junge nahm das Radio auseinander.

Kitaplarını beş kategoriye ayırdı.

Er teilte seine Bücher in fünf Gruppen auf.

O, kağıdı ikiye ayırdı.

Er riss das Papier entzwei.

Tom bir koltuk ayırdı.

Tom reservierte einen Sitzplatz.

Anne dövüşen çocukları ayırdı.

Die Mutter trennte die kämpfenden Kinder.

O, mektubunu parçalara ayırdı.

- Sie riss seinen Brief in Stücke.
- Sie zerriss seinen Brief.

Kitaplarını beş gruba ayırdı.

Er teilte seine Bücher in fünf Gruppen auf.

Tom resmi parçalara ayırdı.

Tom riss das Bild in Stücke.

Mary resmi parçalara ayırdı.

Maria zerriss das Bild.

Öğretmen öğrencileri gruplara ayırdı.

Der Lehrer teilte die Schüler in Gruppen ein.

Tom Mary'ye bir yer ayırdı.

- Tom hielt Mary einen Sitz frei.
- Tom hielt Maria einen Platz frei.

Öğretmen bizi iki gruba ayırdı.

Unser Lehrer teilte uns in zwei Gruppen ein.

Mary ekmeği iki parçaya ayırdı.

Maria teilte das Brot in zwei Teile.

Tom kağıdı iki parçaya ayırdı.

Tom zerriss das Papier in zwei Hälften.

Tom bütün evi kendine ayırdı.

Tom hatte das ganze Haus für sich.

O, elmayı iki parçaya ayırdı.

- Sie schnitt den Apfel in zwei Teile.
- Sie schnitt den Apfel in der Mitte durch.

Tom hamuru iki parçaya ayırdı.

Tom teilte den Teig in zwei Hälften.

Polis kavga eden iki adamı ayırdı.

- Der Polizist trennte die beiden Kämpfenden.
- Der Polizist trennte die beiden Streithähne.

Tom benim için bir koltuk ayırdı.

Tom hielt mir einen Platz frei.

Tom sözleşmeyi okumak için zaman ayırdı.

Tom nahm sich die Zeit, den Vertrag zu lesen.

Tom bütün kamp alanını kendine ayırdı.

Tom hatte den ganzen Campingplatz für sich.

Bağış ve kredi için tonla para ayırdı.

in der Hoffnung, sie würden ihre Arbeiter weiter bezahlen.

O mektubu okuduktan sonra, onu parçalara ayırdı.

Nachdem sie den Brief gelesen hatte, zerriss sie ihn in Stücke.

Uşak geldi ve ağacı küçük parçalara ayırdı.

Und der Diener kam und hackte den Baum in kleine Stücke.

O meşguldü, ama bana şehri gezdirmek için zaman ayırdı.

Er war beschäftigt, aber er nahm sich die Zeit, mir die Stadt zu zeigen.

- Tüm vaktini tarih çalışmalarına ayırdı.
- Tüm zamanını tarih çalışmalarına adadı.

Er widmete seine ganze Zeit dem Geschichtsstudium.

Bomba Tom'un evini parçalara ayırdı. İyi ki o anda evde değildi.

Die Bombe hat Toms Haus in Schutt und Asche gelegt. Zum Glück war er da nicht zu Hause.

Bob topladığı pulların neredeyse tümünü Tina'ya verdi ve kendisine sadece birkaç tane ayırdı.

Bob gab Tina fast alle Briefmarken, die er gesammelt hatte, und behielt nur wenige für sich.