Translation of "Attığını" in German

Çığlık attığını duydum.

- Ich habe dich schreien gehört.
- Ich habe dich kreischen gehört.
- Ich habe Sie schreien gehört.
- Ich habe Sie kreischen gehört.

Tom'un çığlık attığını duydum.

Ich habe Tom schreien hören.

Birinin çığlık attığını duydum.

- Ich habe jemanden schreien gehört.
- Ich hörte jemanden schreien.

Onun çığlık attığını duydu.

- Sie hat ihn weinen gehört.
- Sie hörte ihn weinen.
- Sie hat ihn weinen hören.

Tom Mary'nin çığlık attığını duydu.

Tom hörte Maria schreien.

Birinin adımı çığlık attığını duydum.

Ich hörte jemanden meinen Namen schreien.

Bir kadının çığlık attığını duydum.

Ich hörte eine Frau schreien.

Kalbimin küt küt attığını hissedebiliyorum.

Ich kann meinen Herzschlag spüren.

O, kalbinin hızlı attığını hissetti.

Er fühlte sein Herz schnell schlagen.

Tom kalbinin daha hızlı attığını hissetti.

Tom fühlte sein Herz schneller schlagen.

Dünya etrafında bir tam tur attığını açıklıyordu

Er erklärte, dass er die ganze Welt umdrehen würde

Onunla ilk tanıştığımda onun hava attığını düşündüm.

Als ich ihn kennenlernte, dachte ich, er spielt sich auf.

Tom'un tepesi attığını daha önce hiç görmedim.

Ich habe Tom noch nie die Fassung verlieren sehen.

Onun nehre iki tabanca attığını çok açıkça hatırlıyorum.

Ich weiß noch ganz genau, dass er zwei Pistolen in den Fluss geworfen hat.

- Birinin adımı haykırdığını duydum.
- Birinin adımı çığlık attığını duydum.

Ich hörte jemanden meinen Namen schreien.

- Tom Mary'nin neden John'u tokatladığını biliyordu.
- Tom Mary'nin John'a neden tokat attığını biliyordu.

Tom wusste, warum Mary John geschlagen hatte.

Arkadaşım, önündeki arabanın sürücüsünün camdan dışarıya bir sigara izmariti attığını görünce çok sinirlendi.

Mein Freund war sehr wütend, als er den Fahrer des Autos sah, wie er vor ihm einen Zgarettenstummel aus dem Fenster geworfen hat.

Napolyon'un genelkurmay başkanı Mareşal Berthier ve hatta belki de İmparatorun kendisi de dahil olmak üzere , onun bir veya iki kazık attığını görmeye hevesliydi .

darunter Napoleons Stabschef, Marschall Berthier - und vielleicht sogar der Kaiser selbst.