Translation of "öğretmenler" in German

Onlar öğretmenler.

Sie sind Lehrer.

Öğretmenler öğretiyorlar.

Die Lehrer lehren.

Onlar öğretmenler odasındalar.

Sie sind im Lehrerzimmer.

Öğretmenler öğrencileri selamladılar.

Die Lehrer begrüßten die Kinder.

Öğretmenler öğrencileriyle oldukça ilgilenmeli.

Lehrer sollten ihre Schüler gerecht behandeln.

Öğretmenler de hata yapabilir.

Auch ein Lehrer kann Fehler machen.

Bütün öğretmenler böyle davranmaz.

Nicht alle Lehrer benehmen sich so.

Onların hepsi iyi öğretmenler.

Alle von ihnen sind gute Lehrer.

Öğretmenler sizi kandırdı mı?

Haben euch die Lehrer irregeführt?

Yahu öğretmenler bizim her şeyimizdir.

Oh, Lehrer sind unser Alles.

Öğrenciler mutlu ama öğretmenler değil.

Die Schüler freuen sich, die Lehrer jedoch nicht.

Öğretmenler öğrencilerini motive etmeye çalışıyorlar.

Die Lehrer versuchen ihre Schüler zu motivieren.

Öğretmenler onlara kavgayı durdurmalarını söyledi.

Die Lehrer befahlen, die Rauferei einzustellen.

Öğretmenler tüm gün boyunca öğretirler.

Die Lehrer unterrichten den ganzen Tag.

Bu oda öğretmenler tarafından kullanılır.

- Dieser Raum wird von den Lehrern genutzt.
- Dieser Raum wird von den Lehrerinnen genutzt.

Öğretmenler zor işlerinden dolayı tanınıyorlar.

Man lobt den Fleiß der Lehrer.

Bazı öğretmenler öğretirken patates soyarlar.

Einige Lehrer schälen Kartoffeln während des Unterrichtens.

Ahı gitmiş vahı kalmış vasıfsız öğretmenler

ungelernte Lehrer, die schlecht geworden sind

öğretmenler gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır

Lehrer der nächsten Generation werden Ihr Meisterwerk sein

Gönüllü olarak yapıyor öğretmenler bu işi

Lehrer tun dies freiwillig

Öğretmenler odası ve spor salonu onarılıyor.

Das Lehrerzimmer und die Turnhalle werden renoviert.

Tüm öğretmenler gençtiler ve öğretmeyi sevdiler.

Alle unsere Lehrer waren jung und unterrichteten gerne.

Birçok ülkelerde öğretmenler yüksek ücretler almaz.

In den meisten Ländern beziehen Lehrer kein hohes Gehalt.

Genelde öğretmenler şöyle yapıyor herkesin mikrofonunu kapatıyor

Im Allgemeinen gehen die Lehrer wie folgt vor: Sie schalten das Mikrofon aller aus.

Bu öğretmenler durumu idari amirlerine de söylemiş

Diese Lehrer sagten es auch den Verwaltungsvorgesetzten

Öğretmenler odası ve spor salonu onarım altında.

Das Lehrerzimmer und die Turnhalle werden renoviert.

- Tom ve Mary her ikisi de çok yetenekli öğretmenler.
- Hem Tom hem de Mary çok yetenekli öğretmenler.

Tom und Maria sind beides sehr tüchtige Lehrer.

E şimdi öğretmenler öğrencilerine bir şey yapıyor diye

Jetzt, wo die Lehrer ihren Schülern etwas antun

Öğretmenler, kendileri olmadan çözmeyeceğimiz problemleri çözmemize yardımcı olurlar.

Lehrer helfen uns, Probleme zu lösen, die wir ohne sie nicht hätten.

Öğretmenler yeni okul binasını nereye inşa edeceklerine karar veremedi.

Die Lehrer konnten sich nicht entscheiden, wo das neue Schulgebäude errichtet werden sollte.

Öğretmenler öğrencilerinin kağıtlarındaki aynı hataları tekrar tekrar düzeltmekten bıkmış olmalı.

Lehrer müssen es leid sein, wieder und wieder die gleichen Fehler in den Arbeiten ihrer Schüler zu korrigieren.

Bu sözlük hem öğrenciler hem de öğretmenler için iyi bir öğrenme aracıdır.

Dieses Wörterbuch ist eine gute Lernhilfe für Lernende und Lehrende.

Öğretmenler onun eşek şakasını öğrendikten sonra genç büyücü kadına Tom'u tekrar bir insana döndürmesi buyruldu.

Der jungen Zauberin wurde befohlen, Tom wieder in einen Menschen zurückzuverwandeln, nachdem die Lehrer von ihrem Streich erfahren hatten.

- Tom ve Mary'nin her ikisi de iyi öğretmen.
- Hem Tom hem de Mary iyi öğretmenler.

Tom und Maria sind beide gute Lehrer.