Translation of "Yapmalı" in French

0.004 sec.

Examples of using "Yapmalı" in a sentence and their french translations:

Ne yapmalı?

Que faire ?

Tom aynısını yapmalı.

Tom devrait faire la même chose.

Babam işi yapmalı.

Mon père doit effectuer le travail.

Birisi onu yapmalı.

Quelqu'un doit le faire.

Onu yapmalı mıyım?

Est-ce que je dois faire ça ?

Tom ne yapmalı?

Que devrait faire Tom ?

Tom onu yapmalı.

Tom doit faire cela.

Sana ödeme yapmalı mıyım?

- Me faut-il vous payer ?
- Me faut-il te payer ?
- Dois-je vous payer ?
- Dois-je te payer ?

Sanırım Tom onu yapmalı.

Je pense que Tom devrait le faire.

Önerilen değişiklikleri yapmalı mıyız?

Devrions-nous effectuer les changements suggérés ?

Tom bunu şimdi yapmalı.

Tom doit le faire maintenant.

Herkes kendi işini yapmalı.

Chacun doit faire son travail.

Hükümet temel değişiklikler yapmalı.

Le gouvernement doit faire des changements fondamentaux.

Şöyle yapmalı ve potayı savunmalıydık."

On aurait dû faire ça et couvrir cet espace. »

Her çırak kendi işini yapmalı.

Chaque apprenti doit faire son travail.

Tom Mary'nin önerdiği gibi yapmalı.

Tom devrait faire comme Mary le suggère.

- Biri onun hakkında bir şey yapmalı.
- Biri bununla ilgili bir şeyler yapmalı.

Quelqu'un devrait faire quelque chose pour ça.

Riviera'ya bir gezi seni iyi yapmalı.

Un voyage sur la Côte d'Azur vous ferait du bien.

Birisi bu konuda bir şey yapmalı.

Quelqu'un doit faire quelque chose, à ce propos.

Hükümet tarımda daha fazla yatırım yapmalı.

Le gouvernement devrait investir davantage d'argent dans l'agriculture.

Tom yaptığı şey için ödeme yapmalı.

Tom doit payer pour ce qu'il a fait.

"Çocuğunuz silahlı bir intihara tanık olduğunda ne yapmalı?"

je doute sérieusement qu'un des chapitres serait :

- Öyleyse ne yapmalı?
- Ne yani?
- Ne olmuş?
- E yani?
- Eee?

- Et alors ?
- Eh bien, quoi ?
- Et donc ?
- Et alors ?
- Et ?

- Tom, Mary'nin söylediğini yapmalı.
- Tom'un Mary'nin söylediği şeyi yapması gerekir.

Tom devrait faire ce que Mary dit.