Translation of "Mıyım" in French

0.010 sec.

Examples of using "Mıyım" in a sentence and their french translations:

Bağırılacak mıyım?

Vais-je me faire crier dessus ?

Yakışıklı mıyım?

- Je suis joli ?
- Suis-je beau ?

Kapamalı mıyım?

Devrais-je fermer ?

Başlamalı mıyım?

Devrais-je commencer ?

Haksız mıyım?

J'ai pas raison ?

Hazır mıyım?

Suis-je prête ?

Var mıyım?

Est-ce que j'existe ?

- Ben şüphe altında mıyım?
- Zan altında mıyım?

- Suis-je soupçonné ?
- Suis-je soupçonnée ?
- Fais-je l'objet de soupçons ?

Sence, yazmalı mıyım?

Crois-tu que je devrais écrire ?

İngilizce konuşmalı mıyım?

Dois-je parler anglais ?

Çalışmak zorunda mıyım?

Dois-je étudier ?

Ben Londra'da mıyım?

- Suis-je à Londres ?
- Est-ce que je suis à Londres ?
- Je suis à Londres ?

Ben haklı mıyım?

- Ai-je raison ?
- Suis-je dans le vrai ?

Burayı imzalamalı mıyım?

Dois-je signer ici ?

Onu yapmalı mıyım?

Est-ce que je dois faire ça ?

Kıskanç olmalı mıyım?

- Devrais-je être jaloux ?
- Devrais-je être jalouse ?

Ben aptal mıyım?

- Suis-je idiot ?
- Suis-je idiote ?

Çok talepkar mıyım?

J'exige de trop?

Soyunmak zorunda mıyım?

- Dois-je me déshabiller ?
- Dois-je me dévêtir ?
- Me faut-il me dévêtir ?
- Me faut-il me déshabiller ?

Yanlış yolda mıyım?

Suis-je sur la mauvaise route ?

Burada yalnız mıyım?

Est-ce que je suis seul ici?

Ben açık mıyım?

- Suis-je clair ?
- Suis-je claire ?

Ben aşık mıyım?

- Suis-je amoureuse ?
- Suis-je amoureux ?

Derhal başlamalı mıyım?

Dois-je commencer immédiatement ?

Doğru yolda mıyım?

Suis-je sur la bonne route ?

Fransızca okumalı mıyım?

Dois-je étudier le français ?

Fransızca konuşmalı mıyım?

Dois-je parler le français ?

İşimi bırakmalı mıyım?

Devrais-je démissionner ?

- Şimdi soruşturma altında mıyım?
- Şimdi gözlem altında mıyım?

Suis-je mis en examen, maintenant ?

- Gerçekten yatmak zorunda mıyım?
- Gerçekten yatağa gitmek zorunda mıyım?

Est-ce que je dois vraiment aller au lit ?

Mektup yazmak zorunda mıyım?

Dois-je écrire une lettre ?

Biraderimin bakıcısı mıyım ben?

Suis-je le gardien de mon frère ?

Bu ilacı almalı mıyım?

- Dois-je prendre ce médicament ?
- Devrais-je prendre ce remède ?

Ken'i tekrar aramalı mıyım?

Dois-je rappeler Ken ?

Sana ödeme yapmalı mıyım?

- Me faut-il vous payer ?
- Me faut-il te payer ?
- Dois-je vous payer ?
- Dois-je te payer ?

Depozito vermek zorunda mıyım?

Dois-je laisser une garantie ?

Hâlâ doğru yolda mıyım?

Suis-je toujours sur la bonne route ?

Onu yapmak zorunda mıyım?

Est-ce que je dois faire ça ?

Ben doğru yolda mıyım?

Suis-je sur la bonne voie ?

Burada şüphe altında mıyım?

- Suis-je soupçonné, là ?
- Suis-je soupçonnée, là ?

Her şeyi açmalı mıyım?

Dois-je tout ouvrir  ?

Hastaneye yatırılmak zorunda mıyım?

- Dois-je me faire hospitaliser ?
- Suis-je obligé d'être hospitalisé ?

Konuşma yapmak zorunda mıyım?

- Dois-je faire un discours ?
- Suis-je obligé de faire un discours ?

Hastanede kalmak zorunda mıyım?

Dois-je rester à l'hôpital ?

Buna hazır mıyım bilmiyorum.

- Je ne sais pas si je suis prêt à ça.
- Je ne sais pas si je suis prête à ça.
- Je ne sais pas si j'y suis prêt.
- Je ne sais pas si j'y suis prête.

Diyetimi değiştirmek zorunda mıyım.

- Dois-je changer mon régime ?
- Dois-je altérer mon régime ?

Biletimi şimdi almalı mıyım?

Dois-je prendre mon ticket maintenant ?

Hemen gitmek zorunda mıyım?

Dois-je maintenant aller à droite ?

Bunu giymek zorunda mıyım?

Est-ce que je dois porter ça ?

Ben işe yaramaz mıyım?

Suis-je inutile ?

Hiç yardım alacak mıyım?

Est-ce que je recevrai de l'aide ?

Devam etmek zorunda mıyım?

Dois-je continuer ?

Bir ambulans aramalı mıyım?

Devrais-je appeler une ambulance ?

Mürekkeple yazmak zorunda mıyım?

Dois-je écrire à l'encre ?

Onu tanımak zorunda mıyım?

Est-ce que je dois le connaître ?

"Ben bir D kızı mıyım?"

Es-tu une fille D ? »

Bugün 3 taş oynar mıyım?

Est-ce que je joue 3 pierres aujourd'hui?

Bir bakalım iyi anlamış mıyım.

Voyons si j'ai compris.

Ben duvarı tekrar boyamalı mıyım?

Dois-je repeindre le mur ?

Bütün soruları yanıtlamak zorunda mıyım?

Dois-je répondre à toutes les questions ?

Ben bu konuda hatalı mıyım?

Ai-je tort à ce propos ?

Ben yine normal olacak mıyım?

- Vais-je être à nouveau normal ?
- Vais-je être à nouveau normale ?

Bu ilacı almak zorunda mıyım?

Dois-je prendre ce médicament ?

İngilizce yanıt vermek zorunda mıyım?

Dois-je répondre en anglais ?

Onu hemen yapmak zorunda mıyım?

Dois-je le faire séance tenante ?

Burada ayakkabılarımı çıkarmak zorunda mıyım?

Dois-je ôter mes chaussures, ici ?

Bunu şimdi yapmak zorunda mıyım?

Dois-je le faire maintenant ?

Ben pencereyi açmak zorunda mıyım?

Dois-je ouvrir la fenêtre ?

Gerçekten onu içmek zorunda mıyım?

Est-ce que je dois vraiment boire ça ?

Uzun süre beklemek zorunda mıyım?

- Dois-je attendre longtemps ?
- Est-ce que je dois attendre longtemps ?

Bunu bugün yapmak zorunda mıyım?

Est-ce que je dois faire ça aujourd'hui ?

- Ben doğru muyum?
- Ben haklı mıyım?

- Ai-je raison ?
- Suis-je dans le vrai ?

Ben hâlâ senin erkek arkadaşın mıyım?

Suis-je encore ton petit ami ?

Ben gerçekten konuşma yapmak zorunda mıyım?

Dois-je vraiment faire un discours ?

Ben onu tekrar yapmak zorunda mıyım?

Dois-je le refaire entièrement ?

Buna inanabilir miyim inanamaz mıyım, bilmiyorum.

Je ne sais pas si je suis capable de croire ça.

Ben eve şimdi gelmek zorunda mıyım?

Dois-je venir à la maison maintenant ?

Bu yoldan gidersem, istasyona varır mıyım?

Parviendrai-je à la gare si je prends cette route ?

Yoga öğrenmek için çok yaşlı mıyım?

Est-ce que je suis trop vieille pour le yoga ?

Peki sevmek zorunda mıyım? tabi kide hayır

donc je dois aimer bien sûr que non

- Kravat takmam gerekiyor mu?
- Kravat takmalı mıyım?

- Faut-il que je porte une cravate ?
- Ai-je besoin de mettre une cravate ?

- Marulu yıkamam gerekiyor mu?
- Marulu yıkamalı mıyım?

Dois-je laver la laitue ?

Anne, yemeği sevmiyorsam, onu yemek zorunda mıyım?

Maman, si je n'aime pas la nourriture, suis-je obligé de la manger ?

- Bu ilacı almalı mıyım?
- Bu ilacı içmeli miyim?

Dois-je prendre ce médicament ?

O kadar da zor bir durum değil, haksız mıyım?

Ce n'est pas sorcier, n'est-ce pas ?

- Hastanede kalmak zorunda mıyım?
- Hastanede kalmama gerek var mı?

Dois-je rester à l'hôpital ?

- Pencereyi açmam gerekiyor mu?
- Ben pencereyi açmak zorunda mıyım?

Dois-je ouvrir la fenêtre ?

- Ben kötü biri miyim?
- Ben kötü bir insan mıyım?

- Suis-je quelqu'un de mauvais ?
- Suis-je une mauvaise personne ?

- Benim şişman olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben şişman mıyım?

- Penses-tu que je suis gros ?
- Pensez-vous que je suis grosse ?
- Penses-tu que je suis grosse ?
- Pensez-vous que je suis gros ?

- Benim aptal olduğumu düşünüyor musunuz?
- Sizce ben aptal mıyım?

- Vous me prenez pour un idiot ?
- Penses-tu que je sois idiot ?
- Pensez-vous que je sois idiot ?

- Sağlıklı mı olduğumu sanıyorsun?
- Sağlıklı olduğumu düşünüyor musun?
- Sence sağlıklı mıyım?

- Penses-tu que je sois en bonne santé ?
- Pensez-vous que je sois en bonne santé ?

- Sence o kadar aptal mıyım?
- O kadar aptal olduğumu düşünüyor musun?

- Est-ce que tu penses que je suis stupide ?
- Pensez-vous que je sois stupide ?
- Est-ce que vous pensez que je suis stupide ?

Birinin Mary'nin ölümünden Tom'a bahsetmesi gerektiğini biliyorum. Bu ben olmak zorunda mıyım?

Je sais que quelqu'un doit le dire à Tom pour la mort de Mary. Mais est-ce que ça doit être moi ?

- Bunu senin için hecelemem gerekiyor mu?
- Bunu senin için hecelemek zorunda mıyım?

- Dois-je vous le clarifier ?
- Dois-je te le clarifier ?