Translation of "Sıkılmış" in French

0.009 sec.

Examples of using "Sıkılmış" in a sentence and their french translations:

Sıkılmış görünüyorsun.

Tu as l'air de t'ennuyer.

Seyirciler sıkılmış görünüyordu.

L'auditoire avait l'air de s'ennuyer.

Tom sıkılmış görünüyor.

Tom paraît s'ennuyer.

O sıkılmış görünüyordu.

Il semblait s'ennuyer.

Onlar sıkılmış görünüyorlar.

- Ils ont l'air de s'ennuyer.
- Elles ont l'air de s'ennuyer.

Öğrenciler sıkılmış görünüyor.

Les étudiants semblent s'ennuyer.

Tom çok sıkılmış görünüyor.

Tom a l'air très ennuyé.

Tom Mary kadar sıkılmış görünmüyordu.

Tom n'avait pas l'air aussi ennuyé que Mary.

Tom son derece sıkılmış görünüyor.

Tom a vraiment l'air de s'ennuyer beaucoup.

Biz sevişiyorken o sıkılmış görünüyordu.

Elle avait l'air de s'ennuyer pendant que nous faisions l'amour.

Boğazı sıkılmış ve ölene kadar dövülmüştü,

Elle avait été étranglée, et frappée à mort

Onlar evli yaşamdan sıkılmış gibi görünüyorlar.

Il semble qu'ils en aient assez de la vie d'époux.

Sıkılmış görünüyorsun, bir şey mi oldu?

Vous avez l'air déprimée, quelque chose est-il arrivé ?

Bir bardak doğal, taze sıkılmış meyve suyu gibi bir şey yok.

Il n'y a rien de tel qu'un verre de jus naturel fraîchement pressé.