Translation of "Binanın" in French

0.008 sec.

Examples of using "Binanın" in a sentence and their french translations:

Tıpkı binanın kendisi gibi.

tout comme les constructions, d'ailleurs.

Bu binanın yüzeyleri eğimlidir

Les facettes de ce gratte-ciel sont inclinées

O, binanın arka tarafındadır.

C'est à l'arrière du bâtiment.

Bu binanın kilitlenmesini istiyorum.

Je veux que cet immeuble soit verrouillé.

Binanın içi 1,5 kilometreden uzun.

Le bâtiment s'étend sur plus de 1 500 mètres.

Binanın önünde bir araba var.

Il y a une voiture devant l'immeuble.

Araba, binanın önüne park edildi.

La voiture est garée devant le bâtiment.

Binanın içi ve dışı çürümüş.

Le bâtiment est pourri, à l'intérieur et à l'extérieur.

Üç çocuk binanın kapılarını açtı.

Les trois garçons ouvrèrent les portes du bâtiment.

O, arabasını binanın arkasına parketti.

Il gara sa voiture derrière le bâtiment.

Bu binanın yedi katı var.

Cet édifice a sept étages.

Arabasını binanın önünde park etti.

Il gara sa voiture devant le bâtiment.

Bu binanın beş asansörü var.

Cet immeuble a cinq ascenseurs.

O binanın kaç katı var?

Combien d'étages a ce bâtiment ?

Bizim ofis binanın kuzey tarafındadır.

Notre bureau est du côté nord de l'immeuble.

- Bu binanın ne zaman yapıldığını bilmiyorum.
- Bu binanın ne zaman yapıldığını merak ediyorum.

Je me demande quand a été construit ce bâtiment.

Bu binanın çatısı güneş enerjisini saklıyor.

En fait, le bâtiment peut récupérer l'énergie solaire grâce à son toit.

Bu "binanın ruhu" adını verdiğimiz şey.

C'est ce que nous appelons l'âme d'un bâtiment.

Binanın içinde gizli bir geçit bulduk.

Nous avons trouvé un passage secret dans l'immeuble.

Bu binanın terk edilmiş olduğunu düşündüm.

Je pensais que ce bâtiment était abandonné.

Tom arabasını binanın arkasına park etti.

Tom a garé sa voiture derrière l'immeuble.

O binanın ilk yardım çıkışı yok.

Ce bâtiment n'a pas d'issue de secours.

Lütfen beni o binanın önünde bırak.

Laissez-moi devant ce bâtiment, s'il vous plaît.

- Polisler binanın içine gaz bombaları attılar.
- Polisler binanın içine göz yaşartıcı gaz bombaları attılar.

Les flics ont jeté des grenades lacrymogènes dans le bâtiment.

Bu binanın içi aslında ses tarafından tasarlandı.

L'intérieur du bâtiment est en fait conçu par le son, comme vous le voyez.

Binanın tam önünde bir park yeri bulabildim.

J'ai réussi à trouver une place de parking juste en face de l'immeuble.

Antenler tercihen binanın en yüksek kısmına yerleştirilmeli.

Les antennes doivent être placées de préférence sur le point le plus élevé du bâtiment.

Kenti, o yüksek binanın tepesinden kolayca görebilirsin.

Depuis le haut de ce grand bâtiment, vous pouvez facilement voir la ville.

. Binanın ağırlığı daha fazladır ve kuvvetli rüzgarlara dayanabilir.

Cependant, le bâtiment a été de courte durée. Où il a été démoli en l'an mil neuf cent

Ofisim, o gri altı katlı binanın dördüncü katında.

Mon bureau est au troisième étage de cet immeuble gris de cinq étages.

- Tom içinde yaşadığım yapıya sahip.
- Tom yaşadığım binanın sahibidir.

Le bâtiment dans lequel je vis appartient à Tom.

Mimar William Lee tarafından inşa edildi. Binanın içinde çelik içeren

bâtiment. Le poids du bâtiment est plus important et il peut résister aux vents violents.

- Bu binanın asansörü var mı?
- Bu binada asansör var mı?

Est-ce que cet immeuble possède un ascenseur?

- Bu binadaki asansörler çok zaman çalışmıyor.
- Bu binanın asansörleri çoğu zaman çalışmaz durumda oluyor.

Les ascenseurs de cet immeuble sont souvent en panne.

Gel. Taşlarla gökyüzüne nasıl çıkacağız? Genellikle ana bina katına güvenilir . Depremlere, kuvvetli rüzgarlara ve hatta binanın içindeki yüke

viens. Comment monter au ciel avec des pierres? La dépendance est souvent