Translation of "Tıpkı" in French

0.009 sec.

Examples of using "Tıpkı" in a sentence and their french translations:

- Tıpkı annesine benziyor.
- O tıpkı annesine benziyor.

Il ressemble exactement à sa mère.

Tıpkı Banaz gibi,

Tout comme Banaz,

Tıpkı bizim gibi.

Comme nous.

Tıpkı insan gibi

tout comme l'homme

Tıpkı bizim gibi insanlar sokaklarda dolaşıyordu. Tıpkı bizim gibi.

Des gens comme nous marchaient dans les rues. Comme nous.

Tıpkı bir otoban gibi,

Tout comme une autoroute,

Tıpkı bir çoğunuz gibi,

Comme beaucoup d'entre vous,

Tıpkı mahvolmuş yeryüzünü dönüştürüp

Il est régénératif, comme la nature,

Ve tıpkı TRAPPIST gibi

et comme TRAPPIST-1,

Tıpkı çocukken kaleminizin kırılması

Comme lorsque, enfant, on cassait son crayon

Tıpkı binanın kendisi gibi.

tout comme les constructions, d'ailleurs.

Tıpkı 50 yaşlarındaki adamın

comme cet homme d'une cinquantaine d'années

Tıpkı şimdi olduğu gibi

comme maintenant

Tıpkı arılar gibi düşünün

pense comme les abeilles

O, tıpkı babasına benziyor.

C'est l'image même de son père.

Tom tıpkı sizin gibi.

Tom est tout simplement comme toi.

Tıpkı siyah bir duman gibi.

comme des fumées noires.

Tıpkı bir erkekken olduğu gibi.

Comme quand j'étais un mec.

Tıpkı bu fener balığı gibi.

... de la taille de ce poisson-lanterne.

Tıpkı yeni Elazığ'da olduğu gibi

comme dans le nouvel Elazig

Tıpkı bir rüya gibi düşünün

Pensez comme un rêve

Tıpkı bizim galaksimiz Samanyolu gibi.

comme notre galaxie, la Voie Lactée.

Tıpkı baban gibi uzun boylusun.

Vous êtes grand, tout comme votre père.

Tıpkı modern kuşlardaki gibi içlerini oyuyordu

ce qui les rendaient creuses, comme chez les oiseaux actuels,

Tıpkı lisedeyken birkaç hafta yaptığım gibi.

Un peu comme moi pendant ces deux semaines au lycée.

Tıpkı babunların ve orangutanların yaptığı gibi.

Les babouins et les orangs-outans font pareil :

Tıpkı bir arkadaş gibi cevaplamak için

pour répondre aux questions de votre enfant,

Tıpkı çocuğumuzu çaydanlıktan uzak tuttuğumuz gibi

Tout comme nous gardons notre enfant loin de la théière

O tıpkı bir melek gibi görünüyor.

Elle ressemble à un ange.

Tıpkı sizin gibi, muhtemelen bazı tersliklerle karşılaştınız,

Comme vous, vous avez rencontré des obstacles,

Tıpkı erkek risk sermayedarlarının sorduğu sorular gibi.

à l’instar des VC hommes.

Tıpkı covid-19 gibi bir düşünün şimdi

pense comme covid-19 maintenant

Yuvalarında bir kraliçe vardır. Tıpkı arılar gibi

Il y a une reine dans la fente. Tout comme les abeilles

Nasıl tıpkı eski biçimde yaşamaya devam ederdik ki?

comment pouvions-nous continuer à le faire ?

Tıpkı arkadaşları geleceğin Osmanlı Sultanı 2.Mehmed gibi..

Mehmed II, futur sultan ottoman.

Ilginç olan kısım ise tıpkı mısır piramitler gibi

la partie intéressante est, tout comme les pyramides égyptiennes

Tıpkı bir erkek gibi atın üzerinde savaş veriyor

Il se bat sur un cheval comme un homme

- Tom tıpkı benim gibi.
- Tom tam bana benziyor.

Tom est juste comme moi.

Tıpkı batan bir gemiyi terk eden fareler gibi.

Juste comme des rats quittant un navire en perdition.

Tıpkı Amerikalıların Beyzbolu sevdiği gibi, İngilizler kriketi severler.

De même que les Étasuniens aiment le base-ball, les Britanniques apprécient le cricket.

Ne yazık ki tıpkı tehlikeli bir uyku ilacı gibi,

Malheureusement, à la manière d'un dangereux opiacé,

Tıpkı babam gibi karakterimin adam gibi adam olmasını istiyordum.

Je voulais que mon personnage soit un homme viril, comme mon père.

Tıpkı bugün yine Amerika'nın Çin ile verdiği savaş gibi

Tout comme la guerre de l'Amérique avec la Chine aujourd'hui

- Tıpkı babasına benziyor.
- Elma ağacın dibine düşer.
- Babasının oğlu.

- Tel père, tel fils.
- Tel père, tel fils !

Onlar tıpkı batan bir gemiyi terk eden sıçanlara benziyorlar.

Ils ont vraiment l'air de rats quittant un navire qui sombre.

Ve tıpkı bilinçsiz ya da baygınken olduğu gibi adeta kendinizden

et vous avez presque l'impression que vous n'êtes plus vous-même,

Tıpkı saniyenin trilyonda biri kadar süren bir havai fişek gibi.

comme des feux d'artifices qui ne durent qu'un billionième de seconde.

Tıpkı düzeneğin üst kısmında tek sıra hâlinde ortaya çıkışları gibi.

pour les faire émerger sur une ligne, au sommet de la matrice de diffusion.

O hâlde daha küçük bir cihaz kullanacağız, tıpkı bunun gibi.

Je vais utiliser un appareil beaucoup plus petit, comme celui-ci.

Tıpkı Apple gibi bir evin de garajında kuruluyor aynı zamanda

Il est installé dans le garage d'une maison tout comme Apple.

İsteğimi kabul et, tıpkı benim de seninkini kabul ettiğim gibi.

Accède à ma demande, comme j'ai aussi accédé à la tienne.

İtibar da tıpkı bunun gibi çok kuvvetli ekonomik güçtür değil mi?

La réputation est aussi une force économique très puissante, non ?

Bunun sebebi tıpkı bir bilgisayarın işlemcisinin çok yoğun bir şekilde çalışması gibi

En effet, le processeur d'un ordinateur travaille très dur

Buna gülme gazı da denir, tıpkı metanın esas olarak yoğun gübreleme tarımı

fourrage contribuent au réchauffement climatique. Quant au protoxyde d'azote,

Tıpkı gerçek hortlaklar olduğu gibi gerçek aşk vardır; her insan onun hakkında konuşur, çok az sayıda insan onu görmüştür.

Il en est du véritable amour comme de l’apparition des esprits : tout le monde en parle, mais peu de gens en ont vu.