Translation of "Avrupa'nın" in French

0.006 sec.

Examples of using "Avrupa'nın" in a sentence and their french translations:

Almanya Avrupa'nın ortasındadır.

L'Allemagne est au milieu de l'Europe.

Almanya, Avrupa'nın yüreğindedir.

L'Allemagne est au cœur de l'Europe.

Çeviri Avrupa'nın dilidir.

La langue de l'Europe, c'est la traduction.

Avrupa'nın her yerinde bulundum.

J'ai voyagé à travers toute l'Europe.

Avusturya, orta Avrupa'nın güneyindedir.

L'Autriche se trouve au sud de l'Europe centrale.

Gıpta ile baktığımız Avrupa'nın hatta Amerika'nın

L'Europe, même l'Amérique, que nous regardons avec envie

Batı Avrupa'nın Vikinglerle ilk travmatik karşılaşmasıydı.

C'était la première rencontre traumatisante de l'Europe occidentale avec les Vikings.

Elbruz Dağı Avrupa'nın en yüksek dağıdır.

L'Elbrouz est la plus haute montagne en Europe.

Fransa, Batı Avrupa'nın en geniş ülkesidir.

La France est le plus vaste pays d'Europe occidentale.

Macaristan, Avrupa'nın ortasında bulunan bir ülkedir.

La Hongrie est un état situé en Europe centrale.

Asya yaklaşık olarak Avrupa'nın dört katı büyüklüktedir.

L'Asie est environ quatre fois plus grande que l'Europe.

Prag, Doğu Avrupa'nın en ünlü kentlerinden biridir.

Prague est une des plus célèbres villes d'Europe de l'Est.

Avrupa'nın en büyük ve en yabani dağlarından birinin.

Ces montagnes font partie des plus grandes et des plus sauvages d'Europe.

Ve büyük sitelerde anlatıldığı gibi Avrupa'nın en büyük

grandes banques européennes en tant qu'analyste financier, comme le décrivent les sites économiques

Alman Devlet Kütüphanesi Avrupa'nın en büyük kütüphanelerinden biridir.

La Bibliothèque d'État Allemande est l'une des plus grandes bibliothèques d'Europe.

Ben Fransa'nın Avrupa'nın en güzel ülkesi olduğunu düşünüyorum.

Je pense que la France est le plus beau pays d'Europe.

- Avrupa Asya'dan daha küçük bir nüfusa sahiptir.
- Avrupa'nın Asya'dan daha az nüfusu var.
- Avrupa'nın Asya'dan daha az nüfusu vardır.

L'Europe comporte une population plus faible que l'Asie.

Fransa'nın Avrupa'nın çoğundan daha yüksek bir doğum oranı var.

La France a un taux de natalité plus élevé que la plupart des autres pays européens.

Napolyon, kazandığı zaferle Soult'u "Avrupa'nın en önde gelen manevrası" olarak nitelendirdi.

Une fois la victoire remportée, Napoléon a acclamé Soult «la première manœuvre d'Europe».

Yine de 1811'de toplanmaya başladı. Avrupa'nın gördüğü en büyük ordu…

Néanmoins, en 1811, il commença à rassembler la plus grande armée que l'Europe ait jamais vue…

- Macaristan Orta Avrupa'da bulunan bir devlettir.
- Macaristan, Avrupa'nın ortasında bulunan bir ülkedir.

La Hongrie est un état situé en Europe centrale.

Hamburg Almanya'nın en büyük limanı ve aynı zamanda Avrupa'nın en büyük üçüncü limanıdır.

Hambourg est le plus grand port en Allemagne et le troisième port en Europe.

Kısa süre sonra Avrupa'nın en büyük sanat koleksiyonlarından biri olan tahmini 1.5 milyon frank

a rapidement amassé l'une des grandes collections d'art en Europe, d'une valeur estimée à 1,5 million de

Beyaz Rusya, ABD eski dışişleri bakanı Condoleezza Rice tarafından "Avrupa'nın kalbinde kalan son gerçek diktatörlük" olarak tanımlanmıştır.

La Biélorussie a été qualifiée par la précédente Secrétaire d'état étasunienne, Condoleezza Rice, de « Dernière véritable dictature au cœur de l'Europe ».

Eylül ayının 26'sı Avrupa Diller Günü'dür. Avrupa Konseyi, Avrupa'nın çokdilli mirasına dikkat çekip, çokdilliliğin toplum içinde gelişimini teşvik ederek vatandaşları farklı dilleri öğrenmesi için yüreklendirmek istiyor. Tatoeba, kullanımı kolay bir öğrenme aracı olarak etkin bir katılımla bu dilleri öğrenme ve bundan zevk alma olanağı sağlıyor.

Le 26 septembre est la Journée Européenne des Langues. Le Conseil de l'Europe veut attirer l'attention sur l'héritage plurilingue de l'Europe, promouvoir le multilinguisme de la société et encourager les citoyens à apprendre des langues. Tatoeba, en tant que moyen d'en apprendre et en tant que communauté active, soutient l'apprentissage et la valorisation des langues d'une manière très pratique.