Translation of "Arkadaşlarını" in French

0.005 sec.

Examples of using "Arkadaşlarını" in a sentence and their french translations:

Arkadaşlarını çağır.

Appelle tes amis.

Arkadaşlarını sevdim.

- J'ai apprécié tes amis.
- J'ai apprécié tes amies.
- J'appréciai tes amis.
- J'ai apprécié vos amis.
- J'ai apprécié vos amies.
- J'appréciai tes amies.
- J'appréciai vos amis.
- J'appréciai vos amies.

Arkadaşlarını özleyeceksin.

Tu manqueras à tes amis.

Arkadaşlarını unutma.

N'oublie pas les amis.

Arkadaşlarını güldüren çocuktan

Je pouvais peut-être passer du gamin qui faisait rire ses camarades

O, arkadaşlarını kıskanıyordu.

Ses amis l'enviaient.

Tom arkadaşlarını kaybetti.

- Tom a perdu ses amis.
- Tom a perdu ses amies.

Arkadaşlarını ararken çantasını bulamıyor

cherchant ses amis, se demandant où était passé son sac à main.

Nancy'nin bazı arkadaşlarını tanıyorum.

Je connais quelques amis de Nancy.

İş arkadaşlarını seviyor musun?

Aimes-tu tes collègues ?

Tom, Mary'nin arkadaşlarını kıskanıyor.

Tom est jaloux des amis de Mary.

- O, parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.
- Parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.

Elle a perdu son argent, sa famille et ses amis.

O, parasını ailesini, arkadaşlarını kaybetti.

Elle perdit son argent, sa famille, ses amis.

Arkadaşlarını da davet ettin mi?

Avez-vous bien invité aussi vos amis ?

Arkadaşlarını ne zaman ziyaret ettin?

- Quand avez-vous rendu visite à vos amis ?
- Quand avez-vous rendu visite à vos amies ?
- Quand as-tu rendu visite à tes amis ?
- Quand as-tu rendu visite à tes amies ?

Ben senin arkadaşlarını hiç sevmiyorum.

Je n'aime pas du tout tes amis.

Yeni arkadaşlar edinirsen , eski arkadaşlarını unutma.

Si tu te fais de nouveaux amis, n'oublie pas les anciens.

Tom parasını, ailesini ve arkadaşlarını kaybetti.

Tom a perdu son argent, sa famille et ses amis.

Benim senin arkadaşlarını sevmediğimi düşündüren şey ne sana?

Qu'est-ce qui te fait penser que je n'aime pas tes amis ?

Çocuklar anne ve babalarından çok arkadaşlarını taklit ederler.

Les enfants imitent leurs amis plutôt que leurs parents.

- Bencilliğin sana arkadaşlarına mâl olacak.
- Bencilliğin sana arkadaşlarını kaybettirecek.

Votre égoïsme vous fera perdre des amis.

Bazıları arkadaşlarını karşılamak için geldiler ve diğerleri onlarınkini yolcu etmek için.

Si certains sont venus à la rencontre de leurs amis, d'autres sont venus les raccompagner.

Sarah'nın genç arkadaşları korkmaya başladı. Sadece o soğukkanlılığını korudu ve arkadaşlarını rahatlattı.

Les jeunes compagnes de Sarah commençaient à s'apeurer. Elle seule conservait son sang-froid et rassurait ses amies.

Boşanmalar, boşanan çiftlerin ortak arkadaşlarını zor durumda bırakabilir, özellikle de ayrılık sert ve tantanalı olmuşsa.

Le divorce peut mettre les amis commun du couple dans une position difficile, particulièrement si la séparation est difficile.