Translation of "ışıkta" in French

0.003 sec.

Examples of using "ışıkta" in a sentence and their french translations:

Kırmızı ışıkta geçtin.

- Tu es passé au feu rouge.
- Vous êtes passé au feu rouge.
- Vous êtes passés au feu rouge.
- Vous êtes passée au feu rouge.
- Vous êtes passées au feu rouge.
- Tu es passée au feu rouge.
- Tu as grillé un feu rouge.

Zayıf ışıkta okumamalısın.

Tu ne devrais pas lire avec un éclairage aussi faible.

Kırmızı ışıkta durdun mu?

Vous êtes-vous arrêté au feu rouge ?

Kırmızı ışıkta sağa dön.

Après le feu rouge, tournez à droite.

İlk ışıkta sola dön.

- Tournez à gauche au premier feu.
- Tourne vers la gauche au premier feu.

Düşük ışıkta çekim yapan kameralarsa...

Mais une caméra ultrasensible

Yayalar sadece yeşil ışıkta geçmelidirler.

Les piétons doivent traverser seulement au feu vert.

Ama düşük ışıkta görmeye ayarlı kameralar...

Mais des caméras spécialisées...

İkisi de yapay ışıkta iyi görüyor.

Les deux voient bien dans la lumière artificielle.

Ve anne kırmızı ışıkta durmadan ilerliyor.

et la mère passe à un feu rouge.

Sonra anne ikinci kez kırmızı ışıkta geçiyor,

Puis la mère passe à un second feu rouge

Bu caddeden aşağıya doğru git ve üçüncü ışıkta sağa dön.

Allez tout droit dans cette rue et au troisième feu, tournez à droite.

Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bu donuk dünyayı bize gösteriyor.

Une caméra ultrasensible révèle ce monde glacé.

Ama düşük ışıkta çalışan kameralar farklı bir yaklaşımı olan bir türü ortaya çıkarıyor.

Mais les caméras ultrasensibles révèlent une espèce à l'approche différente.

- O kırmızı trafik ışığında caddenin karşısına yürüdü.
- Caddeyi kırmızı ışıkta yaya olarak geçti.

Il a traversé la rue à pied au feu rouge.

Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bir anne kutup ayısı ile iki yavrusunu tespit ediyor.

Une caméra ultrasensible révèle une mère ourse polaire et ses deux petits