Translation of "Yüzünden" in Finnish

0.004 sec.

Examples of using "Yüzünden" in a sentence and their finnish translations:

Kar yüzünden okul kapalıydı.

Koulu oli suljettu lumen takia.

Kırık bacağım yüzünden yürüyemiyorum.

En voi kävellä, koska jalkani on murtunut.

Posta grev yüzünden ertelendi.

Posti on myöhässä lakon takia.

Tom maskeyi yüzünden çıkardı.

- Tomi otti naamion pois kasvoiltaan.
- Tomi otti naamion pois naamaltaan.
- Tomi otti maskin pois naamaltaan.

Tom senin yüzünden ayrıldı.

Tomi lähti sinun takiasi.

Hava yüzünden evde kaldım.

- Pysyin kotona sään takia.
- Jäin kotiin sään takia.

Yağmur yüzünden oyun iptal edildi.

- Baseballpeli peruutettiin sateen takia.
- Pesäpallo-ottelu peruutettiin sateen vuoksi.

Bir haftadır grip yüzünden yataktayım.

Olen maannut flunssassa viimeisen viikon.

Tren yoğun kar yüzünden ertelendi.

Raskaan lumisateen johdosta juna viivästyi.

Bütün bu gürültü yüzünden uyuyamıyorum.

En pysty nukkua tässä metelissä.

Güzel kız yüzünden dikkati dağılmıştı.

Kaunis tyttö sai hänen mielenä muualle.

Senin yüzünden her şey mahvoldu.

Kaikki on pilalla sinun takiasi.

Tom'un yüzünden tebessüm eksik olmaz.

Tomi on aina hymyssä suin.

Meryem Tom yüzünden bunalıma girdi.

Mari masentui Tomin takia.

Sorumsuz tavrınız yüzünden paniğe kapıldım.

Olen ällistynyt vastuuttomasta asenteestasi.

Gürültü yüzünden işime konsantre olamıyorum.

Melun takia en voi laisinkaan keskittyä työhön.

Senin yüzünden aylarca hapiste kaldım.

Minä vietin sinun takiasi kuukausia vankilassa.

Ve insanlar tetanos yüzünden uzuvlarını kaybediyorlar.

Ihmiset menettävät raajoja jäykkäkouristuksesta.

Tom bir soğuk algınlığı yüzünden yataktaydı.

Tom makasi sängyssä flunssassa.

- Gürültüden dolayı uyuyamıyoruz.
- Gürültü yüzünden uyuyamayız.

- Emme voi nukkua melun vuoksi.
- Emme voi nukkua melun tähden.
- Emme voi nukkua melun takia.

- Tom yüzünden buradayım.
- Tom'dan dolayı buradayım.

Olen täällä Tomin takia.

Yağmur yüzünden oyunu ertelemek zorunda kaldık.

Jouduimme keskeyttämään ottelun sateen vuoksi.

Onun yüzünden müzik dünyası sonsuza dek değişti.

Hänen ansiostaan musiikkimaailma muuttui ainiaaksi.

- Gürültüden dolayı uyuyamadım.
- Gürültü yüzünden uykuya dalamadım.

En pystynyt nukahtamaan melun tähden.

Gelecekle ilgili endişeler yüzünden ikisi de çocuk istemiyorlar.

Molemmat heistä eivät halua lapsia, koska ovat huolissaan tulevaisuudesta.

Böyle basit suçlar yüzünden insanları hapse atmamamız lazım.

Ihmisiä ei saisi laittaa vankilaan niin mitättömistä rötöksistä.

Rüzgâr yüzünden ses duyamadığından sıra dışı gece görüşüne sarılmalı.

Voimatta kuulla tuulen yli on sen luotettava hyvään hämäränäköönsä.

Dünyada yeterli yiyecek vardır; insanlar siyaset yüzünden açlık çekiyorlar.

- Maailmassa on kylliksi ruokaa; ihmiset kärsivät nälkää politiikan takia.
- Maailmassa on tarpeeksi ruokaa; ihmiset näkevät nälkää politiikan takia.

Tren şiddetli kar yağışı yüzünden otuz dakika geç kaldı.

Juna oli kolmekymmentä minuuttia myöhässä rankan lumisateen takia.

Kahretsin, o lanet baykuşun çok gürültülü bir şekilde cırlaması yüzünden uyuyamıyorum.

Vittu kun en saa nukuttua, koska noi helvetin pöllöt kirkuu niin kovaa.

Kar yüzünden ormanın zemininde yiyecek bulmak pek mümkün değil. Başka yerlere bakmalı.

Lumi vaikeuttaa ruoan löytämistä metsänpohjasta. Sen on etsittävä muualta.

Bu dikey kanyon duvarları yüzünden yukarı da çıkamam. Buna kayayla çevrelenmek deniyor.

En voi palata ylös pystysuoraa kalliota pitkin. Olen jumissa.

Halk savaş,veba ve kıtlık yüzünden terörize edilmişti.Halkın 1/3'ü ölmüştür.

Ihmiset olivat sodan, nälän ja kulkutautien armoilla. Jopa joka kolmas heistä menetti henkensä.