Translation of "Hikaye" in Finnish

0.008 sec.

Examples of using "Hikaye" in a sentence and their finnish translations:

Hikaye gerçekti.

- Tarina oli tosi.
- Se tarina oli tosi.

Hikaye gerçek olamaz.

Eihän tuo juttu voi millään olla totta.

Hikaye çok ilginçti.

Tarina oli hyvin kiinnostava.

Bu hikaye gerçek.

Tämä tarina on totta.

- Ben size bir hikaye anlatacağım.
- Sana bir hikaye anlatacağım.

Kerron teille tarinan.

Bu tam bir hikaye.

Se on mieletön juttu.

Hikaye bana babamı hatırlattı.

Tarina muistutti minua isästäni.

O uzun bir hikaye.

Se on pitkä juttu.

Ne güzel bir hikaye!

Onpa kaunis tarina!

Ne acıklı bir hikaye!

Onpa traaginen tarina!

Sana bir hikaye anlatacağım.

Kerron teille tarinan.

Bu gerçek bir hikaye.

Tämä on tositarina.

Ben hikaye anlatmayı severim.

- Rakastan tarinoiden kertomista.
- Mä tykkään kertoa tarinoita.

Bu komik bir hikaye.

Se on hauska tarina.

İnanılmaz etkileyici bir hikaye.

Kyseessä on äärimmäisen liikuttava tarina.

Gerçekten güzel bir hikaye!

Onpa kaunis tarina!

Ne kadar neşeli bir hikaye!

Mikä ihastuttava tarina!

Kral hakkında bir hikaye uydurdu.

Hän sepitti kertomuksen kuninkaasta.

Tom kısa bir hikaye okuyor.

- Tom lukee novellia.
- Tom lukee lyhytkertomusta.

Bu anlaşılması zor bir hikaye.

Tarina on monimutkainen.

Bize ilginç bir hikaye anlattı.

Hän kertoi meille mielenkiintoisen tarinan.

Tom bize bir hikaye anlatacak.

Tomi kertoo meille tarinan.

Bu çok dokunaklı bir hikaye.

Se on todella koskettava tarina.

Bu öylesine hüzünlü bir hikaye.

Tämä on kovin surullinen tarina.

O, yürek parçalayan bir hikaye idi.

Se oli sydäntä särkevä tarina.

Böyle tuhaf bir hikaye asla duymadım.

En ole koskaan kuullut niin outoa juttua.

Öğretmen bize komik bir hikaye anlattı.

Opettaja kertoi meille hauskan tarinan.

O, köpek hakkında bir hikaye uydurdu.

Hän keksi tarinan koirasta.

O bir hikaye okumak için oturdu.

Hän istui alas lukemaan tarinaa.

O, bana ilginç bir hikaye anlattı.

Hän kertoi minulle mielenkiintoisen tarinan.

- Hikâye doğru görünüyor.
- Hikaye gerçek görünüyor.

Tarina näyttää todelta.

Bu hikaye gerçek bir hikayeye dayanıyor.

- Tämä kertomus perustuu tositarinaan.
- Tämä tarina perustuu tositapahtumiin.

O çok komik bir hikaye değil.

- Se ei ole erityisen hauska tarina.
- Se ei ole kovin hauska juttu.

O bana ilginç bir hikaye anlattı.

Hän kertoi minulle kiinnostavan tarinan.

O bize ilginç bir hikaye anlattı.

Hän kertoi meille mielenkiintoisen tarinan.

O bana uzun bir hikaye anlattı.

Hän kertoi minulle pitkän tarinan.

Annem bize ilginç bir hikaye anlattı.

Äiti kertoi mielenkiintoisen tarinan.

Hayatı hakkında bana bir sürü hikaye anlattı.

Hän kertoi minulle monia juttua elämästään.

Kedimi yiyen Tom hakkındaki hikaye doğru değil.

Tarina siitä, että Tom olisi syönyt kissani, ei ole totta.

Onun heyecan verici bir hikaye olduğunu düşündüm.

Minusta se oli jännittävä tarina.

"O yarayı nasıl aldın?" "Uzun bir hikaye."

"Miten sait tuon arven?" "Se on pitkä tarina."

Bir İran kedisi hakkında eski bir hikaye var.

Vanha tarina kertoo persialaisesta kissasta.

Bu iyi bir hikaye. Tek sorun doğru olmamasıdır.

Tuo on hieno tarina. Ainoa ongelma on se, että se ei ole totta.

Kenji Hindistan yolculuğu hakkında arkadaşlarına bir hikaye anlattı.

Kenji kertoi ystävilleen tarinan matkastaan Intiaan.

Az önce Tom hakkında ilginç bir hikaye duydum.

Kuulin juuri mielenkiintoisen jutun Tomista.

Bu, şimdiye kadar okuduğum en ilginç bir hikaye.

Tämä on kiinnostavin tarina, minkä olen koskaan lukenut.

Yuji arkadaşına yaz tatilindeki macerası hakkında bir hikaye anlattı.

Yuji kertoi ystävälleen tarinan kesälomalla tapahtuneesta seikkailustaan.

Basın bizi sonsuza kadar görmezden gelemez. Er ya da geç bizim hakkında bir hikaye yapacaklar.

Lehdistö ei voi jättää meitä huomioimatta ikuisesti. Ennemmin tai myöhemmin he tekevät jutun meistä.

Bütün erkekler bir çocuktur ve bir aile. Aynı hikaye onları yatmaya gönderir ve onları sabah uyandırır.

Jok'ikinen on lapsi, samasta suvusta. Sama satu tuuduttaa heidät uneen ja herättää heidät aamutuimaan.