Translation of "Yazarım" in English

- Şiir yazarım.
- Şiirler yazarım.

I write poems.

Hesabınıza yazarım.

I'll put it on your tab.

Sabahleyin, parkta yazarım.

In the morning, I write in the park.

Elimden geldiğince yazarım.

I write when I can.

Her fırsatta yazarım.

- I write every chance I get.
- I write every chance that I get.

Bazen Tom'a yazarım.

I sometimes write to Tom.

Her akşam yazarım.

I write every evening.

Devamlı, makaleler yazarım.

I write articles regularly.

Ben bir yazarım.

I'm a writer.

Her gün günlüğümü yazarım.

I write in my diary every day.

Ben bir Japon yazarım.

I am a Japanese writer.

Boş zamanımda şiir yazarım.

- I write poems in my free time.
- I write poetry in my free time.

Gece, oturma odasında yazarım.

At night, I write in the living room.

Sabahleyin ve geceleyin yazarım.

I write in the morning and at night.

Neredeyse her gün yazarım.

I write almost every day.

Ben berbat bir yazarım.

I'm a terrible writer.

Zamanım olursa sana yazarım.

I'll write to you when I have time.

Boş zamanlarımda şiir yazarım.

In my free time, I write poetry.

- Şarkı yazarım.
- Şarkı yazıyorum.

I write songs.

Onun adresini bilsem, ona yazarım.

- If I knew her address, I would write to her.
- If I had known her address, I would have written to her.

Ben bazen anneme mektup yazarım.

I sometimes write to my mother.

Ayda bir kez anneme yazarım.

I write to my mother once a month.

Ben hiç göndermediğim mektuplar yazarım.

I write letters that I never send.

Ben İsveççe kısa cümleler yazarım.

I write short sentences in Swedish.

Neredeyse her gün mektup yazarım.

I write letters almost every day.

Ben günlüğümü her gün yazarım.

I write daily in my diary.

Çince karakterleri çok yavaş yazarım.

I write Chinese characters very slowly.

Ben hâlâ ara sıra Tom'a yazarım.

I still write to Tom off and on.

Tokyo'ya vardığımda sana iki satır yazarım.

I'll drop you a line when I get to Tokyo.

Bir öğretmenden daha ziyade bir yazarım.

I am a writer rather than a teacher.

Sanırım ben oldukça iyi bir yazarım.

I think I'm a pretty good writer.

Kırk yılda bir Tatoeba'da cümleler yazarım.

I write sentences on Tatoeba once in a blue moon.

Boş zamanlarımda bloğum için makaleler yazarım.

In my spare time, I write articles for my blog.

Eve gider gitmez Tom'a bir mektup yazarım.

I'll write Tom a letter as soon as I get home.

Ben şiirler yazarım ama onlar gerçekten kötü.

I write poems, but they're really bad.

Sık sık telefon ederim ama nadiren mektup yazarım.

I phone often but seldom write letters.

Ben bazen ona çok uzun bir mektup yazarım.

I sometimes wrote him a very long letter.

- Belki bir kitap yazacağım.
- Belki bir kitap yazarım.

Perhaps I'll write a book.

Ben mektupları her zaman kalem ve mürekkeple yazarım.

I always write letters with pen and ink.