Translation of "Yayılıyor" in English

0.008 sec.

Examples of using "Yayılıyor" in a sentence and their english translations:

Yangın yayılıyor.

The fire is spreading.

Yangınlar yayılıyor.

The fires are spreading.

Enfeksiyon yayılıyor.

The infection is spreading.

Ses çok hızlı yayılıyor.

Sound travels very quickly.

Grip şu an yayılıyor.

- There's a lot of flu going around now.
- The flu is going around now.

Yangın gaz tankına yayılıyor.

The fire is spreading to the gas tank.

Vücuduna yerleşiyor gelişiyor ve yayılıyor

settles in your body develops and spreads

Kanaması var. Kokusu suya yayılıyor.

She's bleeding. That smell's in the water.

Onun müziği tüm ülkeye yayılıyor.

His music is sweeping the whole country.

Çatışma hızlıca büyüyor, ve araziye yayılıyor.

The skirmish escalates rapidly, spreading across a large area.

Onun evleniyor söylentisi kasabanın etrafında yayılıyor.

The rumor that she's getting married is spreading around town.

Bu hastalık kontrolsüz yangın gibi yayılıyor.

This disease spreads like wildfire.

Son zamanlarda koronavirüs Amerika'da hızla yayılıyor.

COVID-19 has been spreading rapidly in America recently.

Bu kır çiçeklerinden hoş bir koku yayılıyor.

These wild flowers give off a nice smell.

Kendinize gelin artık. Çok hızlı yayılıyor bu virüs.

Come to yourself now. This virus spreads very fast.

Avrupa ötesinde, savaş tüm dünyaya yayılıyor okyanuslar ve geniş Avrupa kolonileri.