Translation of "Yanıtlamayı" in English

Tüm soruları yanıtlamayı başardı.

She was able to answer all the questions.

O soruyu yanıtlamayı kimse istemiyor.

No one wants to answer that question.

Mektubu yanıtlamayı bir hafta erteledim.

I put off answering the letter for a week.

Onun mektubunu hemen yanıtlamayı planlıyorum.

I plan to reply to his letter right away.

Böyle aptalca bir soruyu yanıtlamayı reddediyorum.

I refuse to answer such a stupid question.