Translation of "Yakına" in English

0.007 sec.

Examples of using "Yakına" in a sentence and their english translations:

Daha yakına yönel.

Lean in closer.

Biraz daha yakına gel.

Come a bit closer.

Onu daha yakına getir.

Bring it closer.

Tom daha yakına taşındı.

Tom moved closer.

Lütfen daha yakına gelme.

Please don't come any closer.

O gittikçe daha yakına taşındı.

It moved closer and closer.

Tom biraz daha yakına taşındı.

Tom moved a little closer.

O daha da yakına eğildi.

He leaned even closer.

Yüzünü görebilmem için yakına gel.

Come nearer so that I can see your face.

Tom arabasını yakına park etti.

Tom parked his car nearby.

Daha yakına gelme, bana aptallığını bulaştırırsın.

Stay away from me, I'll catch the stupid.

O onu biraz daha yakına çekti.

He pulled her a little closer.

Daha yakına gel ve bu resme bir göz at.

Come closer and have a good look at this picture.