Translation of "Vermeyecekler" in English

Onlar ona izin vermeyecekler.

They won't allow it.

Bunun geçmesine izin vermeyecekler.

They won't let this pass.

Onun kaçmasına izin vermeyecekler.

They won't let him escape.

Onlar ona ödül vermeyecekler.

They will not give the prize to her.

İçeri girmeme izin vermeyecekler.

They won't let me in.

Onlar sana bu işi vermeyecekler.

They're not going to give you this job.

Onlar senin kaçmana izin vermeyecekler.

They won't let you escape.

Onlar onun kaçmasına izin vermeyecekler.

They won't let her escape.

Burada onu yapmana izin vermeyecekler.

They won't let you do that here.

Tom'a bir şey olmasına izin vermeyecekler.

They're not going to let anything happen to Tom.

Onlar onun içeri girmesine izin vermeyecekler.

They won't let him in.

- Onlar Tomû kaçırmayacaklar.
- Onlar Tom'un kaçmasına izin vermeyecekler.

They won't let Tom escape.

Karanlıkta korkunç şekiller göreceksin, kötü sesler kulağına fısıldayacak, fakat sana zarar vermeyecekler, çünkü küçük bir çocuğun saflığına karşı cehennem güçleri üstün gelemez.

You will see fearful shapes in darkness, and wicked voices will whisper in your ear, but they will not harm you, for against the purity of a little child the powers of Hell cannot prevail.