Translation of "Güneyli" in English

O, güneyli olmalı.

She must be from the South.

O, Güneyli olmalı.

He must be from the South.

Güneyli saldırısını durduramadılar.

They could not stop the southern attack.

Tom güneyli aksanına sahip.

Tom has a southern accent.

İsyan güneyli vatandaşlar tarafından yürütüldü.

The revolt was led by the southern citizenry.

Prusyalılar güneyli Almanlara karşı tetikte olmalıdır.

The Prussians should be on their guard against the southern Germans.

- Konfederasyon bayrağı güneyin mirasının bir simgesi.
- Konfederasyon bayrağı güneyli değerlerin bir sembolü.

The confederate flag is a symbol of southern heritage.