Translation of "Vardığımızda" in English

Oraya vardığımızda öğreneceğiz.

We'll find out when we get there.

Limana vardığımızda rüzgar yatıştı.

When we arrived at the port, the wind subsided.

Köye vardığımızda hava kararmıştı.

It was after dark when we got to the village.

Vardığımızda bizi içten karşıladılar.

They gave us a hearty welcome when we arrived.

Tepeye vardığımızda güvende olacağız.

We'll be safe when we get into the hills.

Kavşağa vardığımızda, taksimiz yavaşladı.

When we came to the crossroads our cab slowed down.

Biz vardığımızda yağmur yağıyordu.

It was raining when we arrived.

Zirveye vardığımızda hepimiz çığlık attık.

When we reached the summit, we all yelled out into the void.

Tom'un evine vardığımızda beni uyandır.

Wake me up when we get to Tom's.

İstasyona vardığımızda, tren çoktan gitmişti.

When we got to the station, the train had already left.

Biz vardığımızda, ders zaten başlamıştı.

When we arrived, the lecture had already begun.

Nehre vardığımızda bir serinlik hissettik.

We felt the coolness when we arrived at the river.

Eve vardığımızda onun hakkında konuşalım.

Let's talk about it when we get home.

Stada vardığımızda maç çoktan başlamıştı.

When we arrived at the stadium, the game had already started.

Biz oraya vardığımızda lütfen bana bildir.

Please let me know when we get there.

Otobüs durağına vardığımızda otobüs zaten ayrılmıştı.

When we got to the bus stop, the bus had already left.

Oraya vardığımızda, hepimiz muhtemelen koleradan öleceğiz.

When we get there, we'll all probably die of cholera.

Biz vardığımızda güneşliydi fakat ayrıldığımızda yağışlıydı.

- We came with the sun, but left with the rain.
- It was sunny when we arrived, but rainy when we left.

Oraya vardığımızda Tom'un uyuyor olacağını sanmıyorum.

- I don't think Tom will be sleeping when we get there.
- I don't think that Tom will be sleeping when we get there.

Biz çıktığımızda yağmur yağıyordu; biz vardığımızda güneşliydi.

It was raining when we left; it was sunny when we arrived.

Vardığımızda büyük bir yemeği bizim için hazır bulduk.

We arrived to find a huge meal ready for us.

Biz ayrıldığımızda yağmur yağıyordu, fakat vardığımızda hava güneşliydi.

It was raining when we left, but by the time we arrived, it was sunny.

Tom ve ben oraya vardığımızda ne yapmamız bekleniyor?

What are Tom and I expected to do when we get there?

Biz tepenin zirvesine vardığımızda rüzgar daha da sert esti.

The wind blew even harder when we reached the top of the hill.

Tom bana Mary’nin oraya vardığımızda gitmiş olacağını düşündüğünü söyledi.

- Tom told me that he thought Mary would be gone by the time we got there.
- Tom told me he thought Mary would be gone by the time we got there.
- Tom told me that he thought that Mary would be gone by the time we got there.

- Tren yola çıktığı sırada, biz istasyona vardık.
- Biz istasyona vardığımızda, tren henüz ayrılmıştı.

We arrived at the station as the train was leaving.