Translation of "Temizlerken" in English

Onu temizlerken silah aniden patladı.

The gun suddenly went off when I was cleaning it.

Bugün dolabımı temizlerken bunu buldum.

I found this when I was cleaning out my closet today.

Tom çatı oluklarını temizlerken merdivenden düştü.

Tom fell off the ladder when he was cleaning out his gutters.

Masamı temizlerken bu eski resme rastladım.

While I was cleaning out my desk, I came across this old picture.

Tom silahını temizlerken çok zaman harcıyor.

Tom spends a lot of time cleaning his gun.

Ben tuvaleti temizlerken sen mutfak zeminini süpürürsün.

You sweep the kitchen floor while I clean the bathroom.

Tom silahını temizlerken kazara kendini ayağından vurdu.

Tom accidentally shot himself in the foot while cleaning his gun.

Ben dolabı temizlerken bazı eski aile fotoğraflarına rastladım.

I came across some old family photos when I was cleaning out the closet.

Evi temizlerken gereğinden daha fazla zaman harcamak istemiyorum.

I don't want to spend any more time than necessary cleaning the house.

Tom silahını temizlerken yanlışlıkla Mary'yi vurduğunu iddia ediyor.

Tom claims that he accidentally shot Mary while cleaning his gun.

Okuldan sonra öğrencileri sınıfı temizlerken görmek beni çok şaşırttı.

I was very surprised to see students cleaning their classroom after school.

Tom doldurulmamış olduğunu düşündüğü bir silahı temizlerken kendini vurdu.

Tom shot himself while he was cleaning a gun that he thought was unloaded.

O onu temizlerken silah patladı ve mermi neredeyse eşini vuruyordu.

The gun went off while he was cleaning it, and the bullet almost struck his wife.

Dün akşam odamı temizlerken tesadüfen annemin eski bir fotoğrafını buldum.

While cleaning my room yesterday evening, I happened to find an old photograph of my mother.

94 yaşındaki bir adam evinin dışındaki karı kürekle temizlerken kalp krizi geçirdi.

A 94-year-old man had a heart attack while shoveling snow outside his house.

- Evi temizlerken harcamam gerekenden daha fazla zaman harcamak istemiyorum.
- Evi temizlemek için ihtiyacım olandan daha fazla zaman harcamak istemiyorum.

I don't want to spend more time cleaning the house than I need to.