Translation of "Takmıştı" in English

Tom kafayı Meryem'e takmıştı.

Tom was obsessed with Mary.

Sami yapay sakal takmıştı.

Sami wore an artificial beard.

Tom dün kravat takmıştı.

Tom wore a tie yesterday.

O, açık mavi kravat takmıştı.

He wore a light blue tie.

Kız saçına sarı kurdeleler takmıştı.

The girl wore yellow ribbons in her hair.

Uzun boylu adam, yakasına pembe bir karanfil takmıştı.

The tall man wore a pink carnation in his lapel.

Tom siyah giymişti ve siyah bir kayak maskesi takmıştı.

Tom was dressed in black and wore a black ski mask.

- Boynuna kırmızı bir atkı takmıştı.
- Boynuna kırmızı bir eşarp bağlamıştı.

She wore a red scarf around her neck.

- Tom çocukken, onun karşısındaki caddede yaşayan kıza saplantılı oldu.
- Tom çocukken, sokağın karşı tarafında yaşayan kıza kafayı takmıştı.

When Tom was a kid, he became obsessed with the girl who lived across the street from him.