Translation of "Kayak" in English

0.096 sec.

Examples of using "Kayak" in a sentence and their english translations:

- Ben kayak yapabilirim.
- Kayak yapabilirim.

I can ski.

- Onlar kayak yapıyordu.
- Kayak yapıyorlardı.

They were skiing.

Kayak nasıldı?

How was the skiing?

Kayak yapamam.

I can't ski.

Kayak yapalım.

- Let's ski.
- Let's go skiing.

- Hiç kayak yapmıyordum.
- Hiç kayak yapmadım.

I've never been skiing.

- Tom kayak kayamaz.
- Tom kayak yapamaz.

Tom can't ski.

- Kayak yapmaya gittim.
- Kayak kaymaya gittim.

I went skiing.

- Tom kayak sever.
- Tom kayak yapmayı sever.

- Tom loves skiing.
- Tom loves to ski.

O kayak yapamaz.

She can't ski.

Kayak yapmaya gitti.

He went skiing.

Kayak yapmayı severim.

I like skiing.

Kayak çok eğlencelidir.

- Skiing is very fun.
- Skiing is a lot of fun.

O kayak yapıyordu.

She was skiing.

Hobim kayak yapmaktır.

My hobby is skiing.

Tom kayak kayamaz.

Tom can't ski.

Kayak yapmaya gitmeliyiz.

We should go skiing.

Tom kayak yapıyordu.

Tom was skiing.

Ben kayak yapabilirim.

- I can ski.
- I'm able to ski.

Tom kayak evinde.

Tom is in the ski lodge.

Kayak yapmayı seviyorum.

I love skiing.

Çok kayak yaparım.

I do a lot of skiing.

Kayak yapmak istedim.

I wanted to go skiing.

Nerede kayak yaptın?

Where did you go skiing?

Kayak yapmaya gittik.

We went skiing.

Kayak yapmaya gidelim.

Let's go skiing.

- Kayak yapma eğlencelidir.
- Kaymak eğlencelidir.
- Kayak yapmak eğlencelidir.

Skiing is fun.

- Tom hiç kayak yapmıyordu.
- Tom hiç kayak yapmadı.

Tom has never been skiing.

- Bunlar Tom'un kayak botlarıdır.
- Bunlar Tom'un kayak ayakkabılarıdır.

These are Tom's ski boots.

- Tom bir kayak öğretmeni.
- Tom bir kayak eğitmeni.

Tom is a ski instructor.

- Nasıl kayak kayılacağını bilmiyorum.
- Nasıl kayak yapılacağını bilmiyorum.

I don't know how to ski.

- Ben sık sık kayak yaparım.
- Sık sık kayak yaparım.

I often ski.

Bir çift kayak kiraladım.

I rented a pair of skis.

O tepede kayak yapabilirsin.

You can ski on that hill.

Hokkaido'da kayak yapmaya gideceğim.

I will go skiing in Hokkaido.

Kayak yaparken bacağını kırdı.

He broke his leg skiing.

Kayak yaparken bacağımı kırdım.

I broke my leg skiing.

Kayak gezimizi iple çekiyorum.

I'm looking forward to our ski trip.

Dağlarda kayak yapmaya gittiler.

They went skiing in the mountains.

Dün kayak yaptınız mı?

Did you ski yesterday?

Tom kayak yapmaya gitti.

Tom has gone skiing.

Kayak yapmada iyi misin?

Are you good at skiing?

İyi kayak yapabilir misin?

Can you ski well?

"Kayak" palindromun bir örneğidir.

"Kayak" is an example of a palindrome.

- Ben kayarım.
- Kayak yaparım.

I ski.

- Onlar kayar.
- Kayak yaparlar.

They ski.

Tom da kayak sever.

Tom likes skiing, too.

Kayak nerede icat edildi?

Where was skiing invented?

Kayak yapmak benim tutkumdur.

Skiing is my passion.

Burada herkes kayak yapar.

Everyone skis here.

Kışın kayak yapmaya giderdim.

- I used to often go skiing in the winter.
- I used to go skiing in the winter.

Bugün kayak yapmaya gitmedim.

I would not go skating today.

Tom kayak yarışında yarışıyor.

Tom competes in ski races.

Tom kayak botlarını çıkardı.

Tom took off his ski boots.

Kayak yapmayı tercih ederim.

I'd rather be skiing.

Ben kayak yarışlarında yarışıyorum.

I compete in ski races.

O, kayak yarışlarında yarışıyor.

She competes in ski races.

Mary kayak yarışlarında yarışıyor.

Mary competes in ski races.

Kayak yarışlarında rekabet ederiz.

We compete in ski races.

Onlar kayak yarışlarında yarışıyorlar.

They compete in ski races.

O bir kayak hocasıdır.

She's a ski instructor.

Keşke kayak yapmaya gidebilsem.

If only I could go skiing.

Tom'la kayak yapmak istiyorum.

I'd like to go skiing with Tom.

Geçen hafta kayak yapıyordum.

I was skiing last weekend.

Tom kayak yapmayı severdi.

Tom loved skiing.

Tom'la kayak yapmaya gittim.

I went skiing with Tom.

Tom kimle kayak yaptı?

Who did Tom go skiing with?

Tom kiminle kayak yapıyordu?

Who was Tom skiing with?

Hadi kayak yapmaya gidelim.

- Let's hit the slopes!
- Let's hit the slopes.

Genellikle kiminle kayak yaparsın?

Who do you usually go skiing with?

Nasıl kayak yapacağımı biliyorum.

- I know how to skate.
- I can skate.

Çok iyi kayak yapamam.

I can't ski very well.

Alplerde kayak yapmaya gidiyoruz.

We are going skiing in the Alps.

Kuzenimle kayak yapmaya bayılırım.

I like to go skiing with my cousin.

- Daha önce hiç kayak yapmıyordum.
- Daha önce hiç kayak yapmadım.

I've never been skiing before.

- Kayak yaparken düşüp kolunu kırdı.
- Kayak yaparken düştü ve kolunu kırdı.

He fell and broke his arm while he was skiing.

Ve babamla kayak tatiline çıktık.

and went on a skiing holiday together with my dad.

O Hokkaido'da kayak yapmaya gitti.

He went skiing in Hokkaido.

Kış boyunca kayak yapmaya gitti.

He went skiing during the winter.

Göletin üstünde kayak yapmak tehlikelidir.

Skating on the pond is dangerous.

Biz Kanada'da kayak yapmaya gittik.

We went skiing in Canada.

Burada herkes kayak yapmaya gider.

Here everybody goes in for skiing.

Onunla kayak yapmaya gitmek istiyorum.

I'd like to go skiing with her.

Ben kışın kayak yapmaya giderdim.

I used to go skiing in winter.

Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.

I prefer swimming to skiing.

Erkek kardeşin kayak eğitmeni mi?

Is your brother a ski instructor?

- Tom kayak yapıyor.
- Tom kayıyor.

- Tom's skiing.
- Tom is skiing.

Tom bana kayak yapmayı öğretti.

Tom taught me how to ski.

Kayak yapmaya gitmek ister misiniz?

Do you feel like going skiing?

Kayak yapmaya gitmek ister misin?

Do you feel like going skiing?