Translation of "Tahtaya" in English

Tahtaya vur!

Touch wood!

Tahtaya bakın.

Look at the blackboard.

Öğretmenimiz tahtaya çıktı.

Our teacher comes to the board.

Herkes tahtaya baksın.

Look at the blackboard, everyone.

Çiviyi tahtaya çak.

Drive the nail into the board.

Öğretmen tahtaya yazıyor.

The teacher writes on the blackboard.

üç kere tahtaya vururlardı

they hit the board three times

Tahtaya bir not yapıştır.

Stick a notice on the board.

Adımın tahtaya yazıldığını buldum.

I found my name written on the blackboard.

Tom tahtaya adını yazdı.

Tom wrote his name on the blackboard.

Öğretmen tahtaya yazı yazıyor.

The teacher writes on the board.

Tom tahtaya yazı yazıyor.

Tom is writing on the blackboard.

Öğretmen tahtaya işaret etti.

The teacher pointed to the blackboard.

Öğretmen tahtaya adını yazdı.

The teacher wrote his name on the blackboard.

O, tahtaya ne çizdi?

What did he draw on the blackboard?

Ben onu tahtaya yazacağım.

I'll write it on the blackboard.

Eğitmen tahtaya yazı yazıyor.

The instructor writes on the board.

Öğretmen öğrenciyi tahtaya çağırdı.

The teacher called the pupil to the blackboard.

Tom atını tahtaya bağladı.

Tom tied his horse to the wooden post.

Tom tahtaya ne yazdı?

What did Tom write on the blackboard?

Öğretmen tahtaya İngilizce cümleler yazdı.

The teacher wrote English sentences on the blackboard.

O tahtaya iki kare çizdi.

He drew two squares on the blackboard.

O, tahtaya bir çivi çaktı.

He drove a nail into the board.

Öğretmen tahtaya bir şey yazdı.

The teacher wrote something on the blackboard.

Tom tahtaya bir şey yazıyor.

Tom is writing something on the blackboard.

Öğretmen tahtaya Fransızca kelime yazdı.

The teacher wrote French words on the blackboard.

Öğretmen tahtaya onun ismini yazdı.

The teacher wrote his name on the blackboard.

Tom tahtaya iki kare çizdi.

Tom drew two squares on the blackboard.

Tom tahtaya bir şey yazdı.

Tom wrote something on the blackboard.

Ann tahtaya bir şeyler yazdı.

Ann wrote something on the blackboard.

Rüyamızın gerçek olması için tahtaya vuralım.

Let's knock on wood so that our dream will come true.

Tahtaya ne yazdıysa aynen defterime geçirdim.

I copied in my notebook whatever he wrote on the blackboard.

Matematik öğretmenimiz tahtaya bir daire çizdi.

Our math teacher drew a circle on the blackboard.

Tom, adını kara tahtaya yazılmış gördü.

Tom saw his name written on the blackboard.

Bu tebeşiri al ve tahtaya yaz.

Take this piece of chalk and write on the blackboard.

Öğretmen tahtaya bilmediğim bir dilde bir şey yazdı.

The teacher wrote something on the blackboard in a language I didn't know.

Öğretmen tahtaya bir şey yazdı, ama okuyamayacağım kadar küçüktü.

The teacher wrote something on the blackboard, but it was too small for me to read.

- O benim hiç başıma gelmedi, tahtaya vur.
- O benim hiç başıma gelmedi, şeytan kulağına kurşun.

That has never happened to me, touch wood.