Translation of "Sinirimi" in English

0.003 sec.

Examples of using "Sinirimi" in a sentence and their english translations:

Sinirimi bozmayın.

Don't bother me.

Sinirimi bozma!

Don't get on my nerves!

Gürültüler sinirimi bozuyor.

The noises are getting on my nerves.

Tom sinirimi bozmaya başlıyor.

Tom is starting to get on my nerves.

Kapının gıcırdaması sinirimi bozuyor.

The squeaking of the door gets on my nerves.

Konuşma biçimi sinirimi bozuyor.

His way of speaking gets on my nerves.

Konuşma tarzı sinirimi bozdu.

His way of speaking got on my nerves.

Konuşma tarzı sinirimi bozuyor.

His way of talking gets on my nerves.

Onun züppe tavrı sinirimi bozuyor.

- His affectations are annoying.
- His pretentiousness is irritating.
- His smug behavior is offensive.
- His conceited attitude makes me mad.
- His snobbish attitude gets on my nerves.

Ödemeyi unutmuş olmaları sinirimi bozuyor.

I'm annoyed about them forgetting to pay.

Kalkan jetlerin sesi sinirimi bozuyor.

The sound of jets taking off gets on my nerves.

Onun konuşma tarzı benim sinirimi bozuyor.

The way she talks gets on my nerves.

- Beni rahatsız etmeyin.
- Canımı sıkmayın.
- Sinirimi bozmayın.

- Don't bother me.
- Don't bother me!

- O müzik sinirlerimi gıcık ediyor.
- Bu müzik sinirimi bozuyor.
- Bu müzik kulağımı tırmalıyor.

That music is grating on my nerves.

- Kafamın tasını attırma.
- Tepemi attırma.
- Ayranımı kabartma.
- Kafamı bozma.
- Canımı sıkma.
- Sinirimi bozma.
- Benim asabımı bozma.

Don't piss me off.