Translation of "Sevmelisin" in English

Komşularını sevmelisin.

You ought to love your neighbors.

Avustralya'yı sevmelisin.

You gotta love Australia.

Tom'u çok sevmelisin.

You must love Tom very much.

Gerçekten bizi sevmelisin.

You must really like us.

Gerçekten onları sevmelisin.

You must really like them.

Beni gerçekten sevmelisin.

You must really like me.

Onu gerçekten sevmelisin.

You must really like him.

Onu çok sevmelisin.

You must love her very much.

Komşunu kendin gibi sevmelisin.

Thou shalt love thy neighbour as thyself.

Beni seviyorsan, köpeğimi de sevmelisin.

If you love me, you must also love my dog.

Hayatı mutlu etmek için gündelik ıvır zıvırı sevmelisin.

In order to make life happy, you must love the everyday trifles.