Translation of "Sanıyordu" in English

Tom sevimli olduğunu sanıyordu.

- Tom thought he was being cute.
- Tom thought that he was being cute.

Tom Boston'da olduğunuzu sanıyordu.

- Tom thought you were in Boston.
- Tom thought that you were in Boston.

Tom, Mary'yi tanıdığını sanıyordu.

- Tom thought you knew Mary.
- Tom thought that you knew Mary.

Tom Mary'nin Boston'lu olduğunu sanıyordu.

Tom thought that Mary was from Boston.

O beni küçük erkek kardeşim sanıyordu.

He mistook me for my younger brother.

Tom Mary'nin bir arabası olduğunu sanıyordu.

- Tom thought Mary had a car.
- Tom thought that Mary had a car.

Sami bütün Müslümanların tunik giydiğini sanıyordu.

Sami thought that all Muslims wore tunics.

çünkü Yahudilerin öldürülüşünü izlemekten keyif alacağını sanıyordu.

because he thought he would enjoy seeing Jews get killed.

Birçok Alman, müttefiklerin Fransa'daki Calais'ye saldıracağını sanıyordu.

Most Germans expected the Allies would attack at Calais, in France.

Tom, Mary'nin bir erkek arkadaşı olduğunu sanıyordu.

- Tom thought Mary had a boyfriend.
- Tom thought that Mary had a boyfriend.

Tom John'un niçin hastanede olduğunu Mary'nin bildiğini sanıyordu.

- Tom assumed that Mary knew why John was in the hospital.
- Tom assumed Mary knew why John was in the hospital.

- Tom kapının kilitli olduğunu düşünmüştü.
- Tom kapıyı kilitli sanıyordu.

- Tom thought that the door was locked.
- Tom thought the door was locked.