Translation of "Sıkıcıdır" in English

0.004 sec.

Examples of using "Sıkıcıdır" in a sentence and their english translations:

Tiyatro sıkıcıdır.

Theater is boring.

Golf sıkıcıdır.

Golf is boring.

Beklemek sıkıcıdır.

Waiting is boring.

Simetri sıkıcıdır.

Symmetry is boring.

Tom sıkıcıdır.

Tom is boring.

Normallik sıkıcıdır.

- Normalcy is boring.
- Normality is boring.

Beyzbol sıkıcıdır.

Baseball is boring.

Olağanlık sıkıcıdır.

- Normalcy is boring.
- Normality is boring.

Müzik sıkıcıdır.

Music is boring.

Bu yer sıkıcıdır.

This place is boring.

Evde kalmak sıkıcıdır.

- Staying at home is boring.
- It's boring to stay at home.

Sessizlik can sıkıcıdır.

The silence is oppressive.

Ayda can sıkıcıdır.

It's boring on the moon.

- Yabancı dilleri öğrenme sıkıcıdır.
- Yabancı diller öğrenmek sıkıcıdır.

Learning foreign languages is boring.

- Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
- Küçük bir kasabada hayat sıkıcıdır.
- Küçük bir kasabada yaşam sıkıcıdır.

Life in a small town is boring.

Yabancı dilleri öğrenme sıkıcıdır.

Learning foreign languages is boring.

Bence golf izlemek sıkıcıdır.

I think golf is boring to watch.

Bunu yaptığında can sıkıcıdır.

It's annoying when you do that.

Bu tip bir kişi sıkıcıdır.

This type of person is boring.

Küçük bir köyde hayat sıkıcıdır.

Life is boring in a small village.

Bu kitap ilginç ama sıkıcıdır.

This book is interesting, but boring.

Yaşlı profesörün dersleri dolambaçlı ve sıkıcıdır.

The old professor's lectures are long-winded and ponderous.

O tip bir kişi can sıkıcıdır.

That type of person is dull.

Kentler çok kirlidir; Köyler çok sıkıcıdır.

Cities are very polluted; villages are very boring.

- Bu iş bir baş belasıdır.
- Bu iş can sıkıcıdır.

This job is a pain in the neck.

İnsanlar iş yerlerinde cinsel ilişkide bulunduğunda, bu can sıkıcıdır.

It's annoying when people make out at work.

Büyük şehirler heyecan verici, ancak kirlidir. Köyler temiz ama sıkıcıdır.

Big cities are exciting, but polluted. Villages are clean, but boring.

Tom ve Mary her zaman aynı eski şeyler hakkında konuşurlar. Bu bir tür sıkıcıdır.

Tom and Mary always talk about the same old things. It gets kind of boring.

Bu kulüp korkunç şekilde sıkıcıdır. Dans alanı boş ve sigara içme verandası tıka basa doludur.

This club is fearfully dull. The dance floor is empty and the smoking patio is packed.