Translation of "Sıkışıklığında" in English

0.005 sec.

Examples of using "Sıkışıklığında" in a sentence and their english translations:

- Ben bir trafik sıkışıklığında sıkıştım.
- Trafik sıkışıklığında sıkıştım.

I'm stuck in a traffic jam.

Bir trafik sıkışıklığında saatlerce sıkıştık.

We were stuck for hours in a traffic jam.

Tom bir trafik sıkışıklığında tıkandı.

Tom is stuck in a traffic jam.

Bir trafik sıkışıklığında saatlerce takıldılar.

They were stuck for hours in a traffic jam.

Tom bir trafik sıkışıklığında geciktirildi.

Tom was held up in a traffic jam.

Tom bir trafik sıkışıklığında yakalandı.

Tom got caught in a traffic jam.

Tom saatlerce bir trafik sıkışıklığında sıkıştı.

Tom was stuck in a traffic jam for what seemed like hours.

Tom bir trafik sıkışıklığında saplanıp kaldı.

Tom got stuck in a traffic jam.

Motosikletler güzeldir. Trafik sıkışıklığında bile sorunsuz biçimde ilerleyebilirsin.

Motorbikes are nice. You can move smoothly even through a traffic jam.

İşçinin öğle on ikide gelmesi bekleniyordu fakat birkaç saattir bir trafik sıkışıklığında sıkıştı.

The handyman was supposed to arrive at twelve noon, but got stuck in a traffic jam for a few hours.