Translation of "Nakit" in English

0.014 sec.

Examples of using "Nakit" in a sentence and their english translations:

Nakit nerede?

- Where is the cash?
- Where's the cash?

Nakit istiyorum.

I want cash.

Nakit ödeyebiliriz.

We can pay cash.

- Nakit mi ödeyeceksiniz?
- Nakit mi ödeyeceksin?

Will you pay cash?

- Artık nakit para taşımıyorum.
- Artık nakit taşımıyorum.

I don't carry cash anymore.

HİNDİSTAN NAKİT KRİZİ

-INDIA’S CASH CRISIS-

Sadece nakit istedim.

I just wanted cash.

Ben nakit ödedim.

I paid in cash.

Hiç nakit alınmadı.

No cash was taken.

Nakit ödeyebilir misin?

Can you pay cash?

Ben nakit öderim.

I pay in cash.

Tom nakit ödedi.

Tom paid cash.

Nakit daha iyi.

Cash is better.

Hiç nakit taşımıyorum.

- I am not carrying any cash.
- I'm not carrying any cash.

O nakit ödedi.

He paid cash.

Mary nakit ödedi.

Mary paid cash.

Onlar nakit ödedi.

They paid cash.

Nakit ödemek istiyorum.

I would like to pay with cash.

Leyla nakit getirdi.

Layla brought the cash.

Nakit mi ödeyeceksiniz?

Will you pay cash?

Sadece nakit alıyoruz.

- We only take cash.
- We only accept cash.

Fazla nakit taşımıyorum.

I don't carry much cash.

- Tom parasını nakit olarak alır.
- Tom'a parası nakit ödeniyor.

Tom gets paid in cash.

Birliği nakit para veriyor.

Union gives them direct cash.

Bankadan biraz nakit çekmeliyim.

I have to withdraw some cash from the bank.

Nakit olarak ödemek istiyorum.

- I'd like to pay in cash.
- I would like to pay in cash.

O bana nakit ödedi.

He paid me cash down.

Para cezası nakit ödenmelidir.

The fine shall be paid in cash.

Ceza nakit olarak ödenmelidir.

The fine shall be paid in cash.

Nakit ödemek ister misiniz?

You want to pay in cash?

Çok nakit param yok.

I don't have much ready money.

Sana biraz nakit vereyim.

Let me give you some cash.

Nakit ödemenize gerek yok.

You don't have to pay in cash.

Alımlarım için nakit ödedim.

I paid for my purchases in cash.

Nakit bağışlar kabul edilecektir.

Cash donations will be accepted.

Bana nakit ödenmesini istiyorum.

I want to be paid in cash.

Nakit akışı sorunumuz var.

We have a cash flow problem.

Hiç nakit param yok.

I don't have any cash.

Hâlâ nakit sıkıntısı çekiyoruz.

We're still short on cash.

Biz nakit olarak ödemeliyiz.

We must pay in cash.

Araba için nakit ödedim.

I paid cash for the car.

O bir sürü nakit.

That's a lot of cash.

Nakit ödeyebilirseniz memnun olurum.

I'd appreciate it if you could pay in cash.

Tom Mary'ye nakit ödedi.

Tom paid Mary cash.

Ne kadar nakit taşıyorsun?

How much cash do you carry?

Tom'un nakit parası yoktu.

Tom didn't have any cash.

Tom nakit ödemek istemiyor.

Tom doesn't want to pay in cash.

Tom nakit ödemek istemedi.

Tom didn't want to pay in cash.

Nakit ödeme yapmanız gerekiyor.

You have to pay in cash.

Daima yanında nakit bulundur.

Always carry some cash.

Şu an nakit sıkıntısı çekiyorum.

I'm short of cash at the moment.

Vaktin nakit olduğu gerçekten söylenilmektedir.

It is truly said that time is money.

Benim için, vakit nakit değildir.

For me, time is not money.

Biraz nakit paraya ihtiyacım var.

I need some cash.

Hayır. Ben nakit ödemek istiyorum.

No. I want to pay in cash.

Her zaman nakit sıkıntısı çekiyor.

He's always running short of cash.

Nakit üç yüz dolarım var.

I have three hundred dollars in cash.

Üzerimde hiç nakit para yok.

I don't have any cash about me.

Yanımda çok fazla nakit taşımam.

I don't carry much cash with me.

Biraz nakit akış sorunumuz var.

We have a bit of a cash flow problem.

Bir nakit akışı sorunumuz var.

We've got a cash flow problem.

Vakit nakit değil, vakit hayattır.

Time is not money. - Time is life.

Nakit olarak ödemek zorunda kaldım.

I had to pay in cash.

Bu kartta nakit limiti nedir?

What's the cash limit on this card?

Tom çok miktarda nakit taşımaz.

Tom doesn't carry much cash.

Tom her şeyi nakit ödedi.

- Tom paid for everything with cash.
- Tom paid for everything in cash.

Sadece nakit ödeme kabul ediyoruz.

We only accept cash payment.

Tom nakit olarak ödemek istiyor.

Tom wants to pay in cash.

Genellikle ne kadar nakit taşıyorsun?

How much cash do you usually carry?

Tom nakit olarak ödemek istedi.

Tom wanted to pay in cash.

Genelde fazla nakit para taşımam.

I don't usually carry much cash.

Dükkanda yalnızca nakit kabul ediyorlar.

The shop only admits payments in cash.

Genelde hep nakit ödeme yapar.

She usually pays for everything in cash.

- Tom nakit ödedi.
- Tom nakit para ödedi.
- Tom nakden ödedi.
- Tom peşin ödedi.

Tom paid in cash.

Nakit ödersem bir indirim olur mu?

Will you give any discount if I pay in cash?

Genellikle nakit yerine kredi kartlarını kullanır.

He usually uses credit cards instead of cash.

Tom'un her zaman nakit sıkıntısı oluyor.

Tom is always running short of cash.

Şirketin nakit rezervinden ödünç para aldım.

I borrowed money from the company's cash reserve.

Bu restoran sadece nakit kabul eder.

This restaurant only accepts cash.

Nakit mi yoksa kredi kartı mı?

Cash or charge?

Üzerinde ne kadar nakit paran var?

How much cash do you have on you?

Artık hemen hemen hiç nakit kullanmıyorum.

I hardly ever use cash anymore.

O nakit beş bin lira çekti.

She withdrew five thousand pounds in cash.

Herhâlde parayı bana nakit olarak ödeyeceksin.

- I assume you'll be paying me in cash.
- I assume that you'll be paying me in cash.

Bu kartla nakit ödünç alabilir miyim?

Can I borrow cash with this card?

Her zaman biraz fazla nakit kullanabilirsin.

You can always use some extra cash.

Bir yüzük ve biraz nakit kayıpi

A ring and some cash are missing.

Müthiş bir nakit akışı problemimiz var.

We have a tremendous cash flow problem.

Kredi kartı mı yoksa nakit mi?

Credit card or cash?

Genellikle nakit yerine kredi kartı kullanırım.

I usually use a credit card instead of cash.

Saldırıya uğradığında Tom birçok nakit taşıyordu.

Tom was carrying a lot of cash when he was mugged.

Genelde her şeyi nakit olarak alır.

He usually pays for everything in cash.

Tam anlamıyla nakit tabanlı bir ekonomiye sahip.

the payments are made in cash.

Banka elli dolarlık çekinizi nakit olarak ödeyecek.

The bank will cash your fifty dollar check.

Eski bir atasözü zamanın nakit olduğunu söylüyor.

An old proverb says that time is money.