Translation of "Mimar" in English

0.005 sec.

Examples of using "Mimar" in a sentence and their english translations:

Mimar kim?

Who is the architect?

mimar olmamın temelinde,

the real foundation of the architect I became

Tom bir mimar.

Tom is an architect.

Bir mimar olacağım.

I'm going to be an architect.

O binayı mimar tasarladı.

The architect designed that building.

Arkadaşım bir mimar olacak.

My friend is going to become an architect.

Ben mimar olmak istiyorum.

I want to be an architect.

Ben mimar olmak istedim.

I wanted to be an architect.

Tom bir mimar olacak.

Tom is going to be an architect.

Mimar dünya çapında ün kazandı.

The architect achieved worldwide fame.

Mimar, binanın restore edilmesini önerdi.

The architect suggested that the building be restored.

O büroda bir mimar oturuyor.

An architect occupies that office.

Tom bir mimar, değil mi?

Tom is an architect, right?

Tom bir mimar olarak çalışıyor.

Tom works as an architect.

Tom mimar olmak istediğini söyledi.

- Tom said he wanted to be an architect.
- Tom said that he wanted to be an architect.

Otel bir Japon mimar tarafından tasarlandı.

The hotel was designed by a Japanese architect.

Tom'un mimar olan bir oğlu var.

Tom has a son who's an architect.

Tom bir iç mimar olmak istedi.

Tom is an interior designer.

Tom başarılı bir mimar olmak istiyor.

Tom wants to be a successful architect.

Tom bir mimar olmaya karar verdi.

Tom has decided to become an architect.

Tom Mary'nin bir mimar olduğunu düşündü.

- Tom thought Mary was an architect.
- Tom thought that Mary was an architect.

Annesi mimar olan bir arkadaşım var.

I have a friend whose mother is an architect.

Sıkıntıya rağmen, mimar dünya çapında üne ulaştı.

Despite adversity, the architect achieved worldwide fame.

Mimar prestijli bir ödül almış olduğuyla övündü.

The architect boasted that he had received a prestigious award.

O şimdiye kadar yaşamış en büyük mimar.

He is the greatest architect that has ever lived.

Ünlü bir mimar bu evi inşa etti.

A famous architect built this house.

Mimar, evliliğinin ikinci yılından sonra karısından ayrıldı.

The architect left his wife after two years.

Sen Tom'un bir mimar olduğunu söylemedin mi?

Didn't you say Tom was an architect?

Bu, ünlü bir mimar tarafından tasarlanan evdir.

This is the house which was designed by a famous architect.

Bu bina ünlü bir mimar tarafından tasarlanmış.

This building was laid out by a famous architect.

O mimar çok modern evler inşa ediyor.

That architect builds very modern houses.

Tom'un mimar olan bir erkek kardeşi var.

Tom has a brother who is an architect.

Tom babası gibi bir mimar olmak istemedi.

Tom didn't want to become an architect like his dad.

Mimar Sinan daha sonrasında güçlendirme çalışmalarını da yaptı

Mimar Sinan later worked on strengthening

Babasının mimar olduğunu, kendisinin de olmak istediğini söyledi.

He said his father was an architect and that he wanted to be one too.

Fakat Mimar Sinan'ın istinat duvarı ve içeriden yaptığı kemerler sayesinde

but thanks to Mimar Sinan's retaining wall and interior arches

Mimar, yeni bir konut projesi için belediyeden gerekli izinleri temin etti.

The architect secured the mayor's approbation for a new housing project.

Bir grup Amerikalı mimar, ürün tasarımcısı, mühendis ve bilim adamı, evrensel tasarımın yedi ilkesini geliştirmiştir.

A group of American architects, product designers, engineers and scientists have developed the seven principles of universal design.