Translation of "Mikrodalga" in English

Mikrodalga fırınım yok.

I don't have a microwave oven.

Erkek arkadaşım mikrodalga kullanmayı reddediyor.

My boyfriend refuses to use the microwave.

Lütfen bunu mikrodalga fırına koy.

Please put this in the microwave oven.

Mikrodalga fırının nasıl kullanıldığını hiç öğrenmedim.

I never learned how to use a microwave oven.

Tom bir mikrodalga fırına sahip değil.

Tom doesn't have a microwave oven.

İşte bu mikrodalga fırının tasarlanmasındaki temel prensiptir.

That's the whole principle the microwave oven is designed around.

Bazı insanlar mikrodalga fırınların güvenli olmadığını düşünüyor.

Some people think microwave ovens aren't safe.

Böyle bir mikrodalga fırınla, her zaman Yılbaşı gecesidir!

With a microwave oven like this, it's always New Year's Eve!

Dün yeni bir mikrodalga fırında biraz lezzetli balık hazırladık.

Yesterday we prepared some delicious fish in a new microwave.

Tom Mary'nin bir yumurtayı mikrodalga fırında nasıl pişireceğini kendisine öğretmesini istedi.

Tom asked Mary to teach him how to poach an egg in a microwave oven.

Yılın moda kelimesi "dijital": dijital saatler, dijital mikrodalga fırınlar, hatta dijital dolma kalemler.

The trendy word of the year was "digital": digital clocks, digital microwave ovens, even digital fountain pens.

Tom, Mary'nin mikrodalga fırınını tamir etmeye çalışırken büyük bir kapasitöre tornavida ile dokunduğu için öldü.

Tom died while trying to repair Mary's microwave because he touched the huge capacitor with a screwdriver.