Translation of "Meşguldür" in English

Hat meşguldür.

- The line is engaged.
- The number is engaged.
- The line is busy.

O meşguldür.

He has been busy.

O, işiyle meşguldür.

He is busy with his work.

O, çok meşguldür.

He's too busy.

Dünden beri meşguldür.

She has been busy since yesterday.

Emily halihazırda meşguldür.

Emily is busy right now.

O belki meşguldür.

Maybe he's busy.

O, İngilizce öğrenmekle meşguldür.

She is busy learning English.

O, nihai taslakla meşguldür.

He is busy with the final draft.

O, Tom kadar meşguldür.

She's as busy as Tom.

O, Taro'dan daha meşguldür.

He is busier than Taro.

O, raporları yazmakla meşguldür.

- He is busy typing the reports.
- She is busy typing the reports.

Babam seyahatine hazırlanmakla meşguldür.

My father is busy getting ready for his trip.

O Taro'dan daha meşguldür.

- He is busier than Taro.
- He's busier than Taro.

O, iş aramakla meşguldür.

He is busy with job hunting.

Tom, Mary'den daha meşguldür.

Tom is busier than Mary.

Tom'un kafası hep meşguldür.

Tom is always preoccupied.

Tom çoğu zaman meşguldür.

Tom is busy most of the time.

Tom neredeyse daima meşguldür.

Tom is almost always busy.

Tom muhtemelen hâlâ meşguldür.

Tom is probably still busy.

Üzgünüz, hat şu an meşguldür.

Sorry, the line is busy now.

Babam her zamanki kadar meşguldür.

My father is as busy as ever.

O, hikayeler yazmakla çok meşguldür.

He is very busy writing stories.

O bir arı kadar meşguldür.

- She is as busy as a bee.
- She is very busy.

Kız kardeşim sosyal hizmetle meşguldür.

My sister is engaged in social work.

Tom genellikle benden daha meşguldür.

Tom is usually busier than I am.

Hafta içi her zaman meşguldür.

- She is always busy on weekdays.
- She's always busy on weekdays.

Tom şu anda çok meşguldür.

Tom is very busy right now.

Tom bu vakitte çok meşguldür.

- Tom is very busy right now.
- Tom is very busy at this time.

Tom genellikle öğleden sonra meşguldür.

Why did you go back upstairs?

Tom öğleden sonra genellikle meşguldür.

Tom is usually busy in the afternoon.

Tom her zamanki kadar meşguldür.

Tom is as busy as always.

O, hafta içi her zaman meşguldür.

- She is always busy on weekdays.
- She's always busy on weekdays.

Tom pazartesi günleri her zaman meşguldür.

Tom is always busy on Mondays.

O meşguldür, bu yüzden seninle görüşemez.

He's busy, so he can't meet you.

Tom genellikle Mary'den çok daha meşguldür.

Tom is usually much busier than Mary.

Annem her gün arı kadar meşguldür.

My mother is busy as a bee every day.

Tom genellikle pazartesi günleri çok meşguldür.

Tom is usually very busy on Mondays.

O, her zaman bir arı gibi meşguldür.

He is always as busy as a bee.

Her gün babam bir arı gibi meşguldür.

My father is busy as a bee every day.

Tom şimdi seninle konuşamayacak kadar çok meşguldür.

Tom is too busy now to talk to you.

Tom yılın bu zamanında her zaman meşguldür.

Tom is always busy this time of the year.

- Tom sürekli olarak hareket halindedir.
- Tom sürekli olarak iş başındadır.
- Tom sürekli meşguldür.

Tom is continually on the go.