Translation of "Mülteci" in English

0.067 sec.

Examples of using "Mülteci" in a sentence and their english translations:

Tom bir mülteci.

Tom is a refugee.

Bir mülteci kampı kabustur.

A refugee camp is a nightmare.

Mülteci fonuna 10,000 dolar bağışladı.

He donated $10,000 to the refugee fund.

Birçok mülteci Avrupa'ya ulaşmaya çalışıyor.

Many refugees are trying to reach Europe.

Dünyada mülteci sayısı giderek artmaktadır.

The number of refugees in the world increases steadily.

Dadaab, Kenya'daki bir mülteci kampıdır.

Dadaab is a refugee camp in Kenya.

Ben Bosna mülteci kamplarında bulundum.

I've been in Bosnian refugee camps.

Sami bir mülteci kampında yaşıyordu.

Sami lived in a refugee camp.

Mülteci Sözleşmesi, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra,

The Refugee Convention was created after World War II

O, mülteci fonuna 10.000 dolar bağışladı.

He donated $10000 to the refugee fund.

Dört milyondan daha fazla Suriyeli mülteci.

More than four million Syrians are refugees.

Mülteci krizi Almanya'da siyasi manzarayı sarsabilir.

The refugee crisis could shake up the political landscape in Germany.

Tom mülteci statüsü için başvuruda bulundu.

Tom applied for refugee status.

Mülteci kamplarındaki sağlık koşulları çok kötüydü.

Sanitary conditions in the refugee camps were terrible.

Gelir eşitsizliği, mülteci sorunu, ırkçılık gibi konularda

in income inequality, in refugees, in race.

100.000 tane Vietnamlı mülteci bir sorun olmazdı.

100 000 Vietnamese refugees would not have been a problem.

Sami bir çifte mülteci. Suriye'de Filistinli bir mülteciydi, şimdi ise Suriyeli bir mülteci olarak Türkiye'de yaşıyor.

Sami is a double refugee. He was a Palestinian refugee in Syria, and now he's living in Turkey as a Syrian refugee.

Ve hatta mülteci krizlerine yol açan politik krizleri...

and even political crises that lead to refugee crises --

Ne yazık ki mülteci kampları, Mumbai'nin kenar mahalleleri,

Like -- unfortunately, like refugee camps,

Birçok mülteci, Avrupa'ya ulaşmak için hayatlarını tehlikeye attı.

Many refugees have risked their lives to reach Europe.

- Mülteci kampları haddinden fazla kalabalık.
- Sığınmacı kampları aşırı kalabalık.

The refugee camps are overcrowded.

- Dünyanın en büyük mülteci nüfusu Türkiye'de.
- Türkiye dünyanın en büyük sığınmacı nüfusuna sahiptir.
- Türkiye, dünyanın en büyük mülteci nüfusuna sahiptir.

Turkey has the world's largest refugee population.

- Dünyanın en büyük mülteci nüfusu Türkiye'de.
- Türkiye dünyanın en büyük sığınmacı nüfusuna sahiptir.

Turkey has the world's largest refugee population.