Examples of using "Lakayıt" in a sentence and their english translations:
Hep lakayıt takılıyorsun.
You always take things too easy.
- Tom'un yaptığı lakayıt el hareketini nasıl yorumlayacağımızı bilemedik. - Tom'un elleriyle yaptığı küçümseyen jesti nasıl yorumlayacağımızı bilmiyorduk.
We didn't know how to interpret the dismissive gesture that Tom made with his hands.