Translation of "Uyuşturucu" in English

0.059 sec.

Examples of using "Uyuşturucu" in a sentence and their english translations:

Uyuşturucu ekonomik

who grew up in the 80s and the 90s, like myself -

Uyuşturucu bağımlısıdır.

She's addicted to drugs.

Uyuşturucu kullanmamalısın.

You shouldn't do drugs.

Uyuşturucu kullanmıyorum.

- I don't take drugs.
- I'm not on drugs.

Uyuşturucu kullanmam.

- I don't do drugs.
- I don't take drugs.

Uyuşturucu almam.

I don't take drugs.

- Uyuşturucu kullanıyor musun?
- Uyuşturucu mu kullanıyorsun?

Are you on drugs?

- Sami uyuşturucu zulalıyordu.
- Sami uyuşturucu stokluyordu.

Sami was hoarding drugs.

Uyuşturucu problemi uluslararasıdır.

The drug problem is international.

Tom uyuşturucu kullanmaz.

Tom doesn't use drugs.

O uyuşturucu bağımlısı.

He's addicted to drugs.

Uyuşturucu kullanıyor musunuz?

Do you do drugs?

Hiç uyuşturucu bulunamadı.

No drugs were found.

Tom uyuşturucu kullanmıyor.

Tom isn't on drugs.

Ben uyuşturucu satmam.

I don't sell drugs.

Fadıl uyuşturucu kullanıyordu.

Fadil used drugs.

Sami uyuşturucu kullanıyordu.

- Sami used drugs.
- Sami took drugs.

Sami uyuşturucu taşıyordu.

Sami carried drugs.

Sami uyuşturucu kullanmadı.

Sami did not do drugs.

Uyuşturucu problemi yaşıyor.

He has a problem with drug abuse.

Dan tehlikeli bir uyuşturucu satıcısı için uyuşturucu sattı.

Dan sold drugs for a dangerous drug dealer.

- Senin kızın bir uyuşturucu bağımlısı.
- Kızınız bir uyuşturucu bağımlısı.

Your daughter is a drug addict.

- Leyla uyuşturucu suçundan hapisteydi.
- Leyla bir uyuşturucu nedeniyle hapisteydi.

Layla was in prison for a drug crime.

Aynı uyuşturucu etkisini yapıyor.

they produce the same effect and high.

Sonra uyuşturucu ortaya çıktı.

And then drugs came.

Uyuşturucu bağımlısı seks işçileri,

the drug-addicted prostitute,

Bu adam uyuşturucu kaçakçısı

This man is a drug trafficker

Tom uyuşturucu kullanıyor olabilir.

Tom may be taking drugs.

Tom uyuşturucu kullanıyor muydu?

Was Tom on drugs?

Tom bir uyuşturucu bağımlısı.

- Tom is a drug addict.
- Tom is addicted to drugs.

Tom bir uyuşturucu satıcısıydı.

Tom was a drug dealer.

Dan Linda'ya uyuşturucu sattı.

Dan sold Linda drugs.

Tom bir uyuşturucu bağımlısıydı.

Tom was a drug addict.

Asla uyuşturucu ilaçlar içmedim.

I never took drugs.

Tom'un uyuşturucu sorunu vardı.

Tom had a drug problem.

O, konserlerde uyuşturucu satıyor.

She's selling drugs at concerts.

Ben hiç uyuşturucu kullanmadım.

I've never taken drugs.

Kazananlar uyuşturucu madde kullanmaz.

Winners don't use drugs.

Tom'un uyuşturucu kullandığını sanmıyorum.

I think that Tom doesn't do drugs.

Fadıl uyuşturucu ticaretine karıştı.

- Fadil was involved in the drug trade.
- Fadil got involved in drug trade.

Fadıl uyuşturucu kullanmasıyla biliniyordu.

Fadil was known for his use of drugs.

Sami bir uyuşturucu bağımlısıydı.

Sami was a drug addict.

Tom bir uyuşturucu satıcısıdır.

Tom is a drug dealer.

Sami bir uyuşturucu satıcısıdır.

Sami is a drug dealer.

Sami bir uyuşturucu bağımlısıdır.

- Sami is a junky.
- Sami is a narcotics addict.

Sami'nin üzerinde uyuşturucu vardı.

Sami had drugs on him.

Sami hiç uyuşturucu kullanmadı.

Sami never used drugs.

Sami uyuşturucu kullanmadığını söyledi.

Sami said he wasn't using drugs.

Sami bir uyuşturucu satıcısıydı.

Sami was a drug dealer.

Sami sokakta uyuşturucu sattı.

Sami sold drugs on the street.

Dünya'nın en büyük uyuşturucu baronu

World's biggest drug baron

Benim gibi bir uyuşturucu bağımlısısın.

- You're a drug addict like me!
- You are a drug addict like me!

Tom'un bir uyuşturucu sorunu var.

Tom has a drug problem.

Tom uyuşturucu kaçakçılığı suçundan tutuklandı.

Tom was arrested on drug-trafficking charges.

Tom'un uyuşturucu bağımlısı olduğunu bilmiyordum.

I didn't know Tom was a drug addict.

Tom sabıkalı bir uyuşturucu satıcısı.

Tom is a convicted drug dealer.

Ben bir uyuşturucu bağımlısı değilim.

I'm not a drug addict.

Tom çocuklara uyuşturucu satarken yakalandı.

Tom was caught selling drugs to kids.

Tom tanınmış bir uyuşturucu bağımlısıydı.

Tom was a known drug addict.

Uyuşturucu savaşı, siyasi bir savaştır.

The war on drugs is a political war.

Davalının uyuşturucu bağımlılığı öyküsü yoktur.

The defendant has no history of drug abuse.

Yasa dışı uyuşturucu asla kullanmam.

I never use illegal drugs.

Dan bir uyuşturucu satıcısı oldu.

Dan became a drug dealer.

Tom uyuşturucu kullandığını itiraf etti.

- Tom admitted he used drugs.
- Tom admitted that he used drugs.

Polis Tom'un evinde uyuşturucu buldu.

The police found drugs in Tom's house.

Uyuşturucu etkisi altında bilincini kaybetti.

He lost consciousness under the influence of the anesthetic.

Uyuşturucu ya da alkol kullanmam.

I don't do drugs or alcohol.

Tom bir uyuşturucu satıcısı oldu.

Tom became a drug dealer.

Fadil uyuşturucu ve parayı arıyordu.

Fadil was searching for the drugs and money.

Uyuşturucu savaşı bizim semtimize ulaştı.

The war on drugs has reached our neighborhood.

Sami'nin bazı uyuşturucu sorunları vardı.

Sami had some drug problems.

Leyla'nın annesinin uyuşturucu sorunları vardı.

Layla's mother had drug issues.

Leyla'nın annesi uyuşturucu nedeniyle tutuklandı.

Layla's mother was arrested for drugs.

Leyla kaçmak için uyuşturucu kullandı.

Layla used drugs to escape.

Tom bir uyuşturucu satıcısı değil.

Tom isn't a drug dealer.

Tom bir uyuşturucu bağımlısı değildir.

Tom isn't a drug addict.

Sami, Mısırlı bir uyuşturucu satıcısıdır.

Sami is a drug dealer from Egypt.

Tom gençlere uyuşturucu satarken yakalandı.

Tom was caught selling drugs to teenagers.

Uyuşturucu ticareti destekçisi ve şiddet dolu.

I mean, it's a pro-drug dealing, and it's violent.

Uyuşturucu satıcılarını, çete üyelerini örnek alıyordum.

piecing together what masculinity looks like.

Bu uyuşturucu işinden muazzam paralar kazanıyor

He makes huge money from this drug business

Sen benim gibi bir uyuşturucu bağımlısısın!

- You're a drug addict like me!
- You are a drug addict like me!

Tom'un uyuşturucu ticareti yaptığını biliyor muydun?

Did you know Tom was dealing drugs?

Birleşik Devletler'deki birçok suçlu uyuşturucu bağımlısıdır.

Many criminals in the United States are addicted to drugs.

Çocuğumun uyuşturucu almaya eğilimli olabileceğinden korkuyorum.

I'm afraid my child might be prone to take drugs.

Onun uyuşturucu kullanmayı bırakmasını rica ettim.

I begged him to stop using drugs.

Senin bir uyuşturucu sorunun var mı?

Do you have a drug problem?

Annesinin bir uyuşturucu bağımlısı olduğunu söyledi.

She said that her mother was a drug addict.

Tom uyuşturucu bağımlılığı ile mücadele etti.

Tom struggled with drug addiction.

Tom Mary'nin içkisine uyuşturucu ilaç kattı.

Tom drugged Mary's drink.

Dan uyuşturucu almak için parayı kullandı.

Dan used the money to buy drugs.

Uyuşturucu ve silahın karaborsası çok geniştir.

The black market of drugs and weapons is very wide.

Bu köpek uyuşturucu bulmak için eğitilmiştir.

This dog is trained to smell out drugs.

Uyuşturucu almak sigara içmekten daha kötüdür.

Taking drugs is worse than smoking.

Onlar onun bagajında uyuşturucu madde buldu.

They found drugs in his luggage.

Sigara, içki ya da uyuşturucu kullanmam.

I don't smoke, drink or do drugs.