Translation of "Kulaklarına" in English

0.005 sec.

Examples of using "Kulaklarına" in a sentence and their english translations:

O, kulaklarına inanamadı.

He could not believe his ears.

Tom kulaklarına inanamadı.

Tom couldn't believe his ears.

Tom parmaklarını kulaklarına soktu.

Tom stuck his fingers in his ears.

Tom'un ağzı kulaklarına varıyor.

Tom is grinning from ear to ear.

Onun ağzı kulaklarına varmış.

He grinned from ear to ear.

O, kulaklarına küpe takar.

She wears rings on her ears.

Tom kulaklarına kadar borçlu.

Tom is up to his ears in debt.

Tom ağzı kulaklarına vararak gülüyordu.

Tom grinned from ear to ear.

İnsanlar kulaklarına gözlerinden daha az güveniyorlar.

Men trust their ears less than their eyes.

Ve zulmünü Kral Matthias'ın sağır(!) kulaklarına bildirirler

complaints about Vlad's cruelty fall on deaf ears of King Matthias.

İngiliz, bu son soruyu duyunca kulaklarına inanamadı.

When the Englishman heard this last question, he could not believe his ears.

Sami'nin Leyla'yla olan ilişkisi karısının kulaklarına ulaştı.

Sami's affair with Layla reached his wife's ears.

- Tom çok mutlu görünüyordu.
- Tom'un ağzı kulaklarına varıyordu.

Tom was grinning from ear to ear.

Sevinç ve utanç ile o, kulaklarına kadar kızardı.

With joy and shame, she blushed to her ears.

Tom Mary'nin kalmak için eve geri döndüğünü duyduğunda kulaklarına güçlükle inandı.

Tom could hardly believe his ears when he heard that Mary was coming back home to stay.