Translation of "Parmaklarını" in English

0.005 sec.

Examples of using "Parmaklarını" in a sentence and their english translations:

Parmaklarını şıklattı.

He snapped his fingers.

Tom parmaklarını çıtırdattı.

Tom snapped his fingers.

O, parmaklarını yaladı.

He licked his fingers.

Parmaklarını yalayabilir miyim?

Can I lick your fingers?

Ayak parmaklarını kımıldattı.

She wriggled her toes.

O, parmaklarını şaklattı.

She snapped her fingers.

Parmaklarını saçında gezdirdi.

She ran her fingers through her hair.

Ayak parmaklarını oynatma.

Wriggle your toes.

Tom parmaklarını şaklattı.

Tom clicked his fingers.

Tom parmaklarını yaladı.

Tom licked his fingers.

Parmaklarını çıtlatmayı kes.

Stop cracking your knuckles.

Tom parmaklarını oynattı.

Tom wiggled his toes.

Onun parmaklarını öptü.

He kissed her fingers.

O parmaklarını yaktı.

He burned his fingers.

Bana parmaklarını göster.

Show me your fingers.

Mary parmaklarını şıklattı.

Mary snapped her fingers.

- Kız, parmaklarını kapıya sıkıştırdı.
- Kız, parmaklarını kapıya kaptırdı.

The girl got her fingers caught in the door.

Parmaklarını kıyma makinesine koyma!

Don't put your fingers in the meat grinder!

Tom parmaklarını kulaklarına soktu.

Tom stuck his fingers in his ears.

Tom'un parmaklarını çıtlattığını duydum.

I heard Tom cracking his knuckles.

Tom'un parmaklarını çıtırdattığını duydum.

I heard Tom snapping his fingers.

Tom parmaklarını saçında gezdirdi.

Tom ran his fingers through his hair.

Tom sabırsızca parmaklarını vurdu.

Tom tapped his fingers impatiently.

Bazen parmaklarını kırmak istiyorum.

Sometimes I want to break your fingers.

Bana ayak parmaklarını göster.

Show me your toes.

Mary ayak parmaklarını kımıldattı.

Mary wriggled her toes.

O, saçlarının arasında parmaklarını gezdirdi.

She ran her fingers through his hair.

Bir kız parmaklarını kapıda sıkıştırdı.

A girl caught her fingers in the door.

Tom parmaklarını masasının üzerine vurdu.

Tom tapped his fingers on his desk.

O, parmaklarını saçında gezdirmeye başladı.

She started running her fingers through her hair.

Senin ayak parmaklarını yalayabilir miyim?

Can I lick your toes?

Tom ayak baş parmaklarını kımıldattı.

Tom wriggled his toes.

Tom ve Mary parmaklarını yaladı.

Tom and Mary licked their fingers.

Hangi yiyecekleri genellikle parmaklarını kullanarak yersin?

What are some foods you usually eat with your fingers?

Bir küçük kız parmaklarını kapıda sıkıştırdı.

A little girl caught her fingers in the door.

Onlar genellikle kırmızı ışıklarda parmaklarını şakırdatırlar.

They usually drum their fingers at red lights.

Senin parmaklarını ve dilini keseceğim, Caty!

I will cut your fingers and tongue, Caty!

Mary ayak parmaklarını sıcak kuma gömdü.

Mary buried her toes in the warm sand.

Tom büyük bir bıçakla parmaklarını kesti.

Tom cut his fingers off with a big knife.

Tom parmaklarını şakırdattı ve kapıyı gösterdi.

Tom snapped his fingers and pointed to the door.

Tom parmaklarını Mary'nin saçının içinden geçirdi.

Tom ran his fingers through Mary's hair.

- Parmak şıklatabilir misin?
- Parmaklarını şıklatabiliyor musun?

Can you snap your fingers?

Bir Yunan ile tokalaştığın zaman, parmaklarını say.

When you shake hands with a Greek, count your fingers.

Tom gergin bir biçimde parmaklarını masaya vuruyordu.

Tom was tapping his fingers nervously on the table.

Tom sıcak bir kızartma tavasında parmaklarını yaktı.

Tom burned his fingers on a hot frying pan.

Tom pantolonunu sıvadı ve ayak parmaklarını suya daldırdı.

Tom rolled up his pants and dipped his toes in the water.

Çok az sayıda insan bütün parmaklarını kullanarak yazı yazabilir.

Few people can type using all fingers.

Tom parmaklarını kesiştirdi ve her şeyin iyi olacağını umdu.

Tom crossed his fingers and hoped everything would be OK.

Tom'un ayakkabıları o kadar dardı ki o parmaklarını kıpırdatamadı.

Tom's shoes were so tight he couldn't wiggle his toes.

"Ne yapabilirim?" "O havuçları doğra. Ve parmaklarını kesmemeye çalış."

"What can I do?" "Chop those carrots. And try not to cut off your fingers."

Terapist parmaklarını yüzünden 15 ila 30 cm kadar uzakta tutacak

is the therapist would hold their fingers about six to 12 inches away from my face

Çocuk suyun soğuk olup olmadığını görmek için ayak parmaklarını okyanusa daldırdı.

The child dipped his toes into the ocean to see if the water was cold.

Bu bir dokunmatik ekran, onun üzerinde görüntülenen kontrolleri çalıştırmak için parmaklarını kullanabilirsin.

This is a touchscreen, so you can use your fingers to operate the controls which are displayed on it.

Tom, yalnızca baş parmaklarını kullanarak piyanoda bir vals çaldı ve Mary çok etkilendi.

Tom played a waltz on the piano using only his thumbs and Mary was very impressed.