Translation of "Takar" in English

Kim takar!

Big fucking deal!

Kim takar.

Who gives a damn.

O gözlük takar.

He wears glasses.

Gözlük takar mısın?

Do you wear glasses?

- Genellikle gözlük takar mısın?
- Genellikle gözlük takar mısınız?

Do you usually wear glasses?

O, kalın gözlük takar.

He wears thick glasses.

Bütün Fransızlar bere takar.

All French people wear berets.

O, tasarımcı gözlük takar.

He wears designer glasses.

O bir peruk takar.

She wears a wig.

Tom gözlük takar mı?

Does Tom wear glasses?

Mary birçok takı takar.

Mary wears lots of jewelry.

Tom nadiren kravat takar.

Tom rarely wears a tie.

Hiç kravat takar mısın?

Do you ever wear a tie?

Mary pahalı mücevherler takar.

Mary wears expensive jewelry.

Tom genellikle gözlük takar.

Tom usually wears glasses.

Bazı erkekler takı takar.

Some men wear jewelry.

O, kulaklarına küpe takar.

She wears rings on her ears.

Hiç küpe takar mısın?

Do you ever wear earrings?

Tom genellikle şapka takar.

Tom usually wears a hat.

Baya küçük sutyen takar.

Baya wears small bras.

- Tom çift odaklı gözlük takar.
- Tom bifokal camlı gözlük takar.

Tom wears bi-focals.

O, siyah çerçeveli gözlük takar.

He wears black-rimmed glasses.

Tom kalın çerçeveli gözlük takar.

- Tom wears thick-rimmed glasses.
- Tom wears glasses with thick frames.

O bir göz bandı takar.

He wears an eyepatch.

Tom her gün şapka takar.

Tom wears a hat every day.

Tom çoğunlukla bir şapka takar.

- Tom frequently wears a hat.
- Tom often wears a hat.

O okumak için gözlük takar.

He wears eyeglasses to read.

Genellikle bisiklet kaskı takar mısın?

Do you usually wear a bike helmet?

Tom her zaman şapka takar.

Tom always wears a hat.

Tom iş için kravat takar.

Tom wears a tie to work.

Tom genellikle güneş gözlüğü takar.

Tom often wears sunglasses.

Teyzem gazete okurken gözlük takar.

My aunt wears glasses when she reads the papers.

Tom bir alyans takar mı?

Does Tom wear a wedding ring?

Tom hep güneş gözlüğü takar.

Tom always wears shades.

Tom siyah çerçeveli gözlük takar.

Tom wears black-rimmed glasses.

Tom boynuz çerçeveli gözlük takar.

Tom wears horn-rimmed glasses.

Tom geceleri uyku maskesi takar.

Tom wears a sleep mask at night.

O her zaman siyah gözlük takar.

He always wears dark glasses.

O, her zaman okul kravatını takar.

He always wears his school tie.

Tom her zaman emniyet kemerini takar.

Tom always wears his seatbelt.

Tom neredeyse her zaman şapka takar.

Tom almost always wears a hat.

Tom her zaman yüzerken gözlük takar.

Tom always wears goggles when he swims.

Tom genellikle sadece okurken gözlük takar.

- Tom usually only wears glasses when he's reading.
- Tom usually wears glasses only when he reads.

Özel günlerde, bazı insanlar mücevher takar.

On special occasions, some people wear jewels.

Tom gözlüğünü genellikle sadece okurken takar.

- Tom usually only wears his glasses when he's reading.
- Tom usually only wears glasses when he's reading.
- Tom usually wears glasses only when he reads.

Tom bazen içerde güneş gözlüğü takar.

Tom sometimes wears sunglasses indoors.

Tom iş yerinde genellikle kravat takar.

Tom usually wears a tie at work.

Tom motosikletine binerken daima gözlük takar.

Tom always wears goggles when he rides his motorcycle.

Tom dışarı çıktığında genellikle güneş gözlüğü takar.

Tom usually wears sunglasses whenever he goes outside.

Tom genellikle siyah bir kovboy şapkası takar.

Tom usually wears a black cowboy hat.

O, yaralarını gizlemek için bir peçe takar.

She wears a veil to hide her wounds.

Tom her zaman bir yeşil yıldız takar.

Tom always wears a green star.

Tom motosikletini sürerken her zaman kask takar.

Tom always wears a helmet when riding his motorcycle.

Tom neredeyse her zaman güneş gözlüğü takar.

Tom almost always wears sunglasses.

Tom her gün farklı bir kravat takar.

Tom wears a different tie every day.

Buradaki çoğu erkek her gün kravat takar.

Most men here wear ties every day.

Tom'un uzun saçı var ve gözlük takar.

Tom has long hair and wears glasses.

Tom her zaman koyu renkli gözlük takar.

Tom always wears dark glasses.

Tüm ofis çalışanlarının neredeyse üçte biri gözlük takar.

- Almost one-third of all office workers wear spectacles.
- Almost one-third of all office workers wear glasses.

İnsanlar bir hastalığa yakalanmayı önlemek için maske takar.

People wear masks to prevent getting a disease.

Motosikletini sürdüğün zaman her zaman kask takar mısın?

Do you always wear a helmet when you ride your motorcycle?

Tom çalışmak için genellikle bir kravat takar mı?

Does Tom usually wear a tie to work?

Marilla her zaman kilise için ametist broşunu takar.

Marilla always wore her amethyst brooch to church.

Tom ne sıklıkta Mary'nin ona verdiği kravatı takar?

How often does Tom wear that tie Mary gave him?

Tom her zaman bir şapka takar, içeride bile.

Tom always wears a hat, even inside.

Tom, Cumalar hariç, çalışmak için her zaman kravat takar.

Tom always wears a tie to work, except on Fridays.

Tom her zaman güneş gözlüğü takar, hatta evde bile.

Tom always wears sunglasses, even indoors.

Tom köpeğine her zaman ortak alanlarda bir tasma takar.

Tom always keeps his dog on a leash in public areas.

Genelde hava çok güneşli değilken bile güneş gözlüğü takar.

He usually wears sunglasses even when it's not so bright.

Tom genellikle bir kovboy şapkası takar fakat bugün o bir beyzbol şapkası takıyor.

Tom usually wears a cowboy hat, but today he's wearing a baseball cap.