Translation of "Gelmeyeceğinden" in English

Seni görmeye gelmeyeceğinden eminim.

I'm sure that she will not come to see you.

Gelip gelmeyeceğinden emin değildim.

I wasn't sure if you'd come or not.

Benimle gelmeyeceğinden emin misin?

Are you sure you won't come with me?

Tekrar gelmeyeceğinden korkmaya başladım.

- I began to be afraid you would never come back again.
- I began to be afraid that you would never come back again.

Onun gelip gelmeyeceğinden şüpheliyim.

- I doubt if he will come.
- I am doubtful whether he will come.

Tom'un erken gelmeyeceğinden eminim.

I'm sure Tom won't be early.

Tom'un gelip gelmeyeceğinden şüpheliyim.

I'm doubtful whether Tom will come.

Onun zamanında gelip gelmeyeceğinden süpheliyim.

I doubt if he will come on time.

Tom partiye kimsenin gelmeyeceğinden korkuyordu.

Tom was afraid that no one would show up for the party.

Onun zamanında gelip gelmeyeceğinden şüphe ediyorum.

I question whether he'll come in time.

Tom'un gelip gelmeyeceğinden emin bile değilim.

- I'm not even sure whether Tom will come or not.
- I'm not even sure if Tom will come.

Tom, partisine hiç kimsenin gelmeyeceğinden korkuyordu.

Tom was afraid that no one would come to his party.

- Ben senin gelmeyeceğinden endişelendim.
- Gelmeyeceksin diye endişelendim.

I was worried you wouldn't come.

Tom Mary'nin zamanında gelip gelmeyeceğinden şüphe ediyor.

Tom doubts if Mary will come on time.

Tom Mary'nin yarın gelip gelmeyeceğinden emin değil.

- Tom doubts if Mary will come tomorrow.
- Tom isn't sure if Mary will come tomorrow.

Tom Mary'nin bugün gelip gelmeyeceğinden emin değil.

Tom doubts if Mary will come today.

Tom bu gece gelip gelmeyeceğinden emin değil.

Tom isn't sure whether he can come tonight.

Tom Mary'nin bugün okula gelip gelmeyeceğinden emin değil.

Tom doubts if Mary will come to school today.

- Bob'ın zamanında gelip gelmeyeceğinden kuşkuluyum.
- Bob'un zamanında geleceğini sanmıyorum.

I doubt if Bob will come on time.

- Tom'un zamanında gelip gelmeyeceğinden şüpheliyim.
- Tom'un vaktinde geleceğini sanmıyorum.

I doubt if Tom will come on time.

Tom, Mary'nin doğum günü partisine gelip gelmeyeceğinden emin değil.

Tom doubts if Mary will come to his birthday party.

- Bugün okula gelip gelmeyeceğinden şüphe ediyorum.
- Onun bugün okula geleceğini pek sanmıyorum.

I doubt if he'll come to school today.

- Tom'un doğum günü partime gelip gelmeyeceğinden şüpheliyim.
- Tom'un doğum günüme geleceğini sanmıyorum.

I doubt if Tom will come to my birthday party.

- Bob'ın benim doğum günü partime gelip gelmeyeceğinden kuşkuluyum.
- Bob'un doğum günü partime geleceğinden şüpheliyim.
- Bob'un doğum günü partime geleceğini sanmam.

I doubt if Bob will come to my birthday party.