Translation of "Kazanacağından" in English

0.004 sec.

Examples of using "Kazanacağından" in a sentence and their english translations:

O kazanacağından emin.

He is sure of winning.

Oyunu kazanacağından emin.

He's sure that he'll win the game.

Tom kazanacağından emin.

Tom is sure to win.

Onların kazanacağından eminim.

I'm sure they'll win.

Tom'un kazanacağından eminim.

- I'm positive Tom will win.
- I'm sure Tom will win.
- I'm certain Tom will win.

Tom'un kazanacağından şüpheliyim.

- I doubt that Tom will win.
- I doubt Tom will win.

O, oyunu kazanacağından emin.

He is sure to win the game.

Tom oyunu kazanacağından emin.

Tom is sure that he'll win the game.

Ben onun kazanacağından eminim.

I am sure that he will win.

John oyunu kazanacağından emin.

John is sure to win the game.

Tom'un kazanacağından neredeyse eminim.

- I'm almost certain that Tom will win.
- I'm almost certain Tom will win.

Tom'un kazanacağından emin misin?

- Are you sure Tom is going to win?
- Are you sure Tom will win?

Tom'un kazanacağından şüphe etmiyorum.

- I don't doubt that Tom will win.
- I don't doubt Tom will win.

Tom, Mary'nin kazanacağından emin.

- Tom is certain Mary will win.
- Tom is sure Mary will win.

Tom Mary'nin kazanacağından emin.

Tom is sure Mary will win.

O yüzme şampiyonluğunu kazanacağından emin.

He is sure to win the swimming championship.

Tom'un tenis maçını kazanacağından eminim.

- I'm sure Tom will win the tennis match.
- I'm sure that Tom will win the tennis match.

Mary kazanacağından emin, değil mi?

Mary's confident she'll win, isn't she?

Hiç kimsenin Tom'un kazanacağından şüphesi yok..

- No one ever doubted that Tom would win.
- No one ever doubted Tom would win.

Tom'dan ne kadar kazanacağından emin değilim.

I'm not sure how much you'll get out of Tom.

Tom, Mary'nin kazanacağından şüphe ettiğini söyledi.

- Tom said he doubted that Mary would win.
- Tom said that he doubted that Mary would win.
- Tom said he doubted Mary would win.
- Tom said that he doubted Mary would win.

Tom, Mary'nin kazanacağından emin olduğunu söyledi.

- Tom said he's sure Mary will win.
- Tom said that he's sure Mary will win.

- Tom'un kazanacağına eminim.
- Tom'un kazanacağından eminim.

I'm sure Tom will win.

Tom hiçbir şekilde seçimi kazanacağından emin değil.

Tom is by no means sure of winning the election.

Tom'un yarışı kazanacağından çok ciddi olarak kuşkulanıyorum.

- I doubt very seriously that Tom will win the race.
- I doubt very seriously Tom will win the race.

- Onların kazanacağından eminim.
- Ben onların kazanacaklarından eminim.
- Eminim kazanacaklar.

I'm sure they'll win.

Tom Mary'nin yarışı kazanacağından nasıl bu kadar emin olabildiğini merak ediyordu.

- Tom wondered how Mary could be so sure that she'd win the race.
- Tom wondered how Mary could be so sure she'd win the race.