Translation of "John" in Chinese

John akıllı.

约翰很聪明。

Ben John.

我是约翰。

- John nerede yaşıyor?
- John nerede oturuyor?
- John nerede ikamet ediyor?

约翰住在哪里？

- John, New York'ta yaşıyor.
- John, New York'ta oturuyor.
- John, New York'ta yaşar.

约翰住在纽约。

John yüzme kulübündedir.

約翰是游泳社員。

John köpeğiyle eğlenir.

約翰逗弄他的狗。

John Tom'la güreşiyor.

約翰和湯姆在摔角。

John nerede yaşıyor?

约翰住在哪里？

John arabayı çalıştırdı.

John启动了车。

John satrançta iyidir.

约翰国际象棋下得很好。

Ben John geldiğinde çıkacağım.

我會在約翰來的時候走。

John Bill'den daha zeki.

約翰比比爾更聰明。

John bir kitaplık yaptı.

约翰组装了书架。

John, New York'ta yaşar.

约翰住在纽约。

John iyi bir arkadaştır.

约翰是个好朋友。

John dün Japonya'ya geldi.

約翰昨天來到了日本。

John dün Fransa'ya gitti.

約翰昨天出發去了法國。

John şimdi ne yapıyor?

約翰現在在做什麼？

John soruya yanıt vermez.

約翰將不回答這個問題。

John dün camı kırdı.

約翰昨天打破了窗戶。

John Warner'la konuşmak istiyorum.

我想跟約翰華納講話。

Partide keyfinize bakın, John.

聚会愉快，约翰。

John iyi bir öğrenci.

约翰是个好学生。

John Jane ile evliydi.

John 和 Jane 是兩夫婦。

"Cüzdanımı kaybettim," dedi John.

“我丢了钱包。”约翰叹息道。

John Lennon 1940 yılında doğdu.

约翰·列侬是1940年出生的。

Tom ve John iyi arkadaştır.

Tom 和 John 是好朋友。

John benim en iyi arkadaşımdır.

约翰是我最好朋友。

John bir kitap rafı yaptı.

瓊做了一個架子。

Tom ve John arasında oturdum.

我坐在汤姆和约翰中间。

Onların erkek çocuğunun adı John.

他們兒子的名字是約翰。

John Dalton, atom teorisinin yaratıcısıydı.

约翰·道尔顿是原子学说的创始人

John erkek kardeşim kadar yaşlı.

John和我的兄弟同岁。

John fazla mesaiden dolayı yorgundu.

约翰疲于加班。

John senin yeni arabanı kıskanıyor.

約翰很忌妒你有新車。

John sahnede hangi şarkıyı söyledi?

約翰在台上唱了甚麼歌？

John ve Mary birbirini seviyordu.

約翰和瑪麗相愛。

John cebinden bir anahtar çıkardı.

約翰從口袋裏取出了一把鑰匙。

John Mary'den çok daha uzun.

約翰比瑪麗高得多。

John ve Ann birbirlerini severler.

約翰和安彼此互相喜歡。

Tom ve John kardeş gibiydi.

汤姆和约翰就像兄弟一样。

- Mary ve john her ikisi de yüzemez.
- Hem Mary hem de John yüzemezler.

玛丽和约翰两人都不会游泳。

John ve Mary geçen hafta ayrıldılar.

約翰和瑪麗上週分手了。

John benden iki yaş daha büyük.

John比我大两岁。

John benden iki yıl daha yaşlıdır.

John比我大两岁。

John ayda bir ailesine mektup yazar.

約翰每個月寫一封信給他的父母。

John son zamanlarda çok kilo aldı.

約翰最近胖了很多。

Sue ve John evlenmeye karar verdiler.

Sue 和 John 决定结婚。

John ile konuşan kıza Susan denir.

正在和約翰談話的女孩叫蘇珊。

John yarın bizi görmeye gelecek mi?

約翰明天會來看我們嗎？

John nehir boyunca bir yürüyüş yaptı.

約翰沿著河散步。

John beş dakika içinde burada olacak.

約翰五分鐘後會到這裡。

John sonraki adımda ne yapacağını bilmiyor.

約翰不知道下一步要做什麼。

John benim tavsiyemi göz ardı etti.

约翰对我的建议置若罔闻。

O, Küçük John adında büyük bir adamdı.

他是一個被稱為小約翰的大個子男人。

John, bütün gün yatakta kaldı, işe gitmedi.

约翰一整天待在床上而没去工作。

John, çok çalışıyorsun. Otur ve biraz dinlen.

約翰，你工作太辛苦了。坐下來休息一會兒。

John, arkadaşları ile pul ticareti yapmayı seviyor.

約翰喜歡和朋友交換郵票。

John işini bıraktığını eşine nasıl açıklayacağını bilmiyordu.

John不知道怎么跟他老婆解释他辞了职。

John şimdi herhangi bir anda burada olmalı.

約翰現在應該隨時會在這裡。

John Motson en ünlü İngiliz yorumculardan biridir.

约翰莫斯顿是英国最有名的评论员之一。

John yeni evi ile çok gurur duyuyor.

Jean对他的新房子很自豪。

John büyük bir serveti miras olarak aldı.

John 繼承了一大筆財產。

John bir Kore filmi izlemek istiyor mu?

约翰想看韩国电影吗？

Tom, Mary, John ve Alice hepsi oradaydı.

汤姆、玛丽、约翰和爱丽丝都在那里了。

Tom Mary'nin John için bir hediye almasını istedi.

汤姆叫玛丽买一份礼物给约翰。

John Fransızcada sınıf arkadaşlarının herhangi birinden çok üstün.

約翰的法文比他的同學都來得好。

John, karanlık bir odada bir hayaletin varlığını hissetti.

約翰感覺到那黑漆漆的房間裏有鬼。

John geçen hafta kötü bir soğuk algınlığı geçirdi.

約翰上週得了重感冒。

O zaman, Tom, Mary ve John arasında oturuyordu.

在那个时候，汤姆正坐在玛丽和约翰中间。

Salem'de iken, ben John ile sık sık tenis oynardım.

當我在塞勒姆的時候, 我常常和約翰打網球。

Sonunda John ve Sue elmayı ikiye bölmeye karar verdiler.

約翰和蘇最後決定把蘋果切成兩半。

John Mary'ye öğleden sonra alışverişe gitmek isteyip istemediğini sordu.

約翰問瑪莉下午想不想一起去買東西。

O, John haberi duyduğu için çok memnun olması gerektiğini söyledi.

她说约翰一定非常愿意听到这个消息。

John, çok yoğun bir şekilde çalışıyorsun. Otur ve bir süre kendini yorma.

約翰，你工作太辛苦了。坐下來休息一會兒。