Translation of "Karakola" in English

Karakola gidiyorum.

I'm going to the police station.

Tom karakola gitti.

Tom went to the police station.

Sami karakola getirildi.

Sami was brought into the police station.

Polis, Tom'u karakola götürdü.

The police picked Tom up.

Dan sorgulanmak üzere karakola geldi.

Dan came to the police station for questioning.

Sami arandı, kelepçelendi ve karakola götürüldü.

Sami was searched, cuffed and taken to the police station.

- Polis, Tom'u yakaladı.
- Polis, Tom'u karakola götürdü.

The police picked Tom up.

Dedektif Dan Anderson daha fazla sorgulama için Linda'yı karakola götürdü.

Detective Dan Anderson took Linda to the station for further questioning.

"Ben polisim. Karakola kadar gelir misiniz?” "N-neden?" “Şehrin ortasında silahla ateş etmenin suç olmadığını mı düşünüyorsun?”

"This is the police. Would you mind coming down to the station?" "W-why?" "You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!"