Translation of "Karşılaştırma" in English

Karşılaştırma yok.

There is no comparison.

Karşılaştırma meşrudur.

The comparison is legitimate.

Karşılaştırma uygundur.

The comparison is apt.

Kendini Tom'la karşılaştırma.

Don't compare yourself to Tom.

Gerçekten karşılaştırma yok.

There really is no comparison.

Karşılaştırma, şiddetin anasıdır.

Comparison is the mother of violence.

Ne komik bir karşılaştırma!

What a ridiculous comparison!

Karşılaştırma yapmak gerçekten zor.

It's really tough to compare.

Ülkeler arasında karşılaştırma yaptığımız zaman

But the cool thing is when we start comparing across countries.

Aslında bir karşılaştırma yapmak yersiz.

They are incomparable.

O geçerli bir karşılaştırma değil.

That's not a valid comparison.

Karşılaştırma yapmak gerekirse, bölgedeki en zengin

TO make a comparison, Chile’s economy, despite being the

Karını asla bir başka kadınla karşılaştırma.

- Don't ever compare your wife to another woman.
- Never compare your wife to another woman.

Beni bir film yıldızı ile karşılaştırma.

Don't compare me to a movie star.

- Kendini benimle karşılaştırma.
- Kendini benimle kıyaslama.

Don't compare yourself to me.

- Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayın.
- Kendini başkalarıyla karşılaştırma.

Don't compare yourselves to others.

O tam olarak doğru bir karşılaştırma değil.

That's not exactly an accurate comparison.

Google'ın otomatik çevirisini kullanmaktan hoşlanmıyorum ama karşılaştırma için onu kullanıyorum.

I don't like to use Google's auto-translation, but I do use it for comparison.

- Kendini onlarla kıyaslama.
- Kendini onlarla karşılaştırma.
- Kendini onunla mukayese etme.

Don't compare yourself to them.

- Kendini onunla mukayese etme.
- Kendini onunla kıyaslama.
- Kendini onunla karşılaştırma.

Don't compare yourself to him.

Hayatını başkalarının hayatı ile karşılaştırma. Onların yolculuğunun ne hakkında olduğuna dair hiçbir fikrin yok.

Don't compare your life to others'. You have no idea what their journey is all about.