Translation of "Karşılaştığını" in English

Tom seninle karşılaştığını düşünmüyor.

Tom doesn't think he's ever met you.

Onlara bugün kimle karşılaştığını söyle.

Tell them who you met today.

Ona bugün kimle karşılaştığını söyle.

Tell him who you met today.

O, Avrupa'dayken birtakım talihsizliklerle karşılaştığını duydum.

I hear he met with some kind of misfortune while he was in Europe.

Benimle daha önce karşılaştığını hatırlıyor musun?

Do you remember meeting me before?

Tom, Mary ile hiç karşılaştığını sanmıyor.

Tom doesn't think he's ever met Mary.

Tom Mary ile ilk kez nerede karşılaştığını söylemedi.

Tom never said where he'd first met Mary.

Tom Mary ile ilk kez nerede karşılaştığını hatırlayamadı.

Tom couldn't remember where he'd first met Mary.

Tom o ormanda doğaüstü yaratıklarla karşılaştığını iddia ediyor.

Tom claims to have encountered supernatural creatures in that wood.

Tom, Mary ile ilk kez Boston'da karşılaştığını söyledi.

- Tom told me he first met Mary in Boston.
- Tom told me that he first met Mary in Boston.

O on altı yaşındayken bir trafik kazasıyla karşılaştığını söyledi.

She said she had met with a traffic accident when she was sixteen.

Tom Mary'nin ebeveynleri ile ilk kez ne zaman karşılaştığını hatırlayamıyor.

Tom can't remember exactly when he first met Mary's parents.

- Onunla tanıştığını söyledi, bu bir yalandı.
- Onunla karşılaştığını söyledi, bu bir yalandı.

He said that he had met her, which was a lie.

- Bir hafta önce onunla karşılaştığını söyledi.
- Onunla bir hafta önce tanıştığını söyledi.

He said that he had met her a week before.