Translation of "Kanamayı" in English

- Kanamayı durduramam.
- Kanamayı durduramıyorum.

- I cannot stop the bleeding.
- I can't stop the bleeding.

Kanamayı durdurabildim.

I've managed to stop the bleeding.

Kanamayı durduramıyorum.

- I cannot stop the bleeding.
- I can't stop the bleeding.

Kanamayı durdurmak zorundayız.

We have to stop the bleeding.

Sonunda kanamayı durdurduk.

We've finally stopped the bleeding.

Tom kanamayı durdurmaya çalıştı.

Tom tried to stop the bleeding.

Kanamayı durdurmak için bir şey yapılmalı

Something has to be done to stop the bleeding.

Kanamayı durdurmak için yara üstüne baskı uygula.

Put pressure on the wound to stop the bleeding.

Kanamayı hemen durdurmak için yaranın üzerine baskı uygulayın.

To stop the bleeding immediately press on the wound.

Leyla kanamayı durdurmak için ellerini Sami'nin yarasının üstüne koydu.

Layla put her hands on top of Sami's wound to stop the bleeding.

Bir doktor derhal onun sol kolunu kesip çıkardı ve ağır kanamayı durdurdu.

A doctor quickly cut off his left arm and stopped the heavy bleeding.